Karadağ! Aslında sanıldığının aksine küçük bir ülke değil burası. Yapılacak o kadar çok şey var ki yaz yaz bitiremeyiz. Ama bu yazı dizisinin kahramanı Boka Kotorska. Hepimizin bildiği Karadağ’nın göz bebeği Kotor. Öncelikle şunu belirtmeme izin verin Kotor Dubrovnik ile kıyaslandığında Dubrovnik kadar popüler bir o kadar da pahalı bir yer değil. Yolunuzun üzerinde geçerken uğrayım dediğiniz bir noktada bulunmuyor. Bazı otobüs seferleri her ne kadar Kotor üzerinden geçse de, “Dur pencereden bakayım da görmüş olayım!” dediğiniz şehirlerden değil. Özellikle trercking sever arkadaşlar burada bol bol atraksiyon yaşayabilir. Başlayabiliriz sanırsam ufak ufak Kotor püf noktalarını anlatmaya.
Kotor dediğim gibi Dubrovnik kadar fazla turistik bir nokta olmasa bile onu aratmayacak kadar bence mantıklı bir tatil noktası diyebilirim. Günümüzde Avrupa destinasyonlarında Türkiye’ye vize uygulamayan ülkeler listesinde bulunan ve Türklerin de bir o kadar verdiği ülke olan Karadağ’da yer alıyor. Şimdi bizim insanımız kendi kendine sorar neden vizesiz bir yer varken vizeli bir yere gideyim. “Dubrovnik olmasın arkadaş Kotor olsun.” Dediğinizde bütün oklar Karadağ’a yöneliyor. Ulaşım kolaylığı olsun, yerli halkın yardımseverliği ve cana yakınlığı olsun benim her daim sevdiğim ve balkan rotalarında olabildiğince uğramaya çalıştığım bir ülke burası.
NASIL DÜŞTÜ YOLUM?
Açıkçası normalde Kotor’a uğramayı düşünmüyordum ama ister istemez yol illa buralara kaydı. Priştine uçuşumun ardından akşam otobüsü ile Podgorita’ya geldim. Oradan da sabah ilk arabayla Budva ve Tivat üzerinden Lepetane feribotu ile hiç Kotor’a uğramadan Kamenari’ye geçtik. Amaç Herceg Novi. Vardım varmasına Herceg Novi’ye de otobüsle akşamüzeri Dubrovnike’e geçeceğim. Demesi kolay. Birde otobüs şoförleri alsa. O tam bi muamma oldu. Dubrovnik otobüsleri Herceg Novi üzerinden geçerken öncelik her zaman biletli yolcuların oluyor. Ve şunu da belirteyim. Herceg Novi’de Dubrovnik otobüsleri için bilet satış noktası yok. Zaman geçti ve otobüs geldi. Demesin mi adam bana “Araba dolu?” Ben şoklardayım dedim kendi kendime “Ben burada kalamam.” Kendi kendime çözüm üretmek isterken Kotor buraya yakın ve kocaman bi terminali var. Atladım Kotor’a gittim. Hemen bilet aldım ve bi büyük oh çektim. E ne yapalım saat 6 da var otobüs ve otobüs saatine de 2 saat var. Boş durumuyum. Hayır tabi ki de.
Kotor surlarının içerisinde neredeyse Dubrovnik fiyatlarının yarısına bir şehir burası. Biraz dolaşış magnet koleksionuma 1€ ‘ya bi magnet aldıktan sonra gözüme kestirdiğim bi kafede güzel bi espresso ve tatlı keyfini sürmeye başladım. Bu arada tam ismini hatırlayamıyorum ama Kotor’da Arkadaşım Emrah’la da olsun ben geldiğim tek seferlerimde de olsun sürekli takıldığım bi kafe var orayı buldum ve zamanın geri kalanında keyfini sürmeye, otobüs saatinin gelmesini beklemeye başladım.
BOŞ ZAMANLARDA DOLU DOLU KOTOR
Şimdi sizlere tırmanmanızı söyleyeceğim ama hemen akıllara San Giovanni kalesi gelecek. Normal şartlarda Kotor’u ziyaret eden herkes San Giovanni kalesini çıkmıştır. “Ben çıkamam, yok efendim aman yol çok uzun, yorucu” demeyin. Bahaneden başka bir şey değil bu. Engelli bir arkadaşımla beraber bu zirveye çıktık. Üstelik bir bacağı da yoktu. Bahane gereksiz yani. Ama benim anlatmak istediğim hiking daha farklı San Giovanni kalesi basit kaçar derseniz daha farklı bir noktadan vurabilirsiniz.
Eski Kotor kale yolu diye geçiyor. Zorlu bir tırmanış ve uzun bir yol deneyimi olacak sizler için. Gerçekten zor! Normal şartlarda eğer ki problem yaşamazsanız 5 saat kadar tırmanış sürüyor. Bir bu kadar da iniş olsa etti mi sana 10 saat. Demiştim uzun bi süre diye. Toplam tırmanış 940 metre zorluk seviye derecesi ZOR olarak sınıflandırılıyor. Toplamında 10 km gidiş dönüş. Ama manzara doyulmaz bir lezzette olacaktır.
Peki diğer alternatif ne olabilir. Tırmanmaktan hoşlanmayanlar için farklı bir yöntem daha var. Tam olarak kesin bir bilgim olmasa da Kotor otobüs terminalinden, hangi hat aklımda değil ama hatırladığım kadarıyla P1 numaralı otobüs ile Nevjesta Jadrana restoranına kadar gelip ekipmanları toplayıp inişe geçebilirsiniz. Bu da farklı bir kolaylık olacaktır sizler için.
Peki sen bunu yaptın mı? Hayır tabi ki de yapmadım. Bu yolculuğu yapabilmek için gerçekten iyi bir kondisyonunuzun olması lazım. Sağlık problemi çekmemeniz için kondisyon önemli. Her önüne gelenin tırmanabileceği bir parkur değil. Ama eğer ki başka bir zaman tekrar Kotor’u ziyaret edersem bu parkuru denmek istiyorum. Kısmet belki bir sonraki sefere.