Müziğin başkenti Viyana’ya hoş geldiniz. Çiçek bahçeleri, modern binaları, buram buram müzik kokan sokakları karşıladı beni Viyana’da. Prag üzerinden otobüsle geldim bu şehre. Biraz bahsetmek gerekirse. Viyana Avusturya’nın en başkenti ve en büyük şehridir. Her ne kadar Viyana’nın pahalılığını sağır sultan duymuş olsa bile ben yine de söyleyeyim. Viyana pahalıdır. Osmanlı döneminden beri herkesin gözü bu şehirdeydi malum. Her ne kadar Osmanlı ile baya uzun süren bir musibet geçse de aralarında, şehirde hatırı sayılır miktarda Türk yaşamaktadır.
MÜZİĞE KULAĞINIZI VERİM
Hemen hemen her bir köşede müzik yapan, dans eden birilerini görebilirsiniz bu şehirde. “İyi ki gelmişim” dediğim şehirlerin başlarında gelir burası. Koca koca opera binaları, konser salonları ilk etapta ilginizi çekmese bile, yolda yürürken akşamki konserin reklamını yapan satıcılar, size yarın akşamki operanın biletini satmaya çalışan birilerini her zaman görebilirsiniz buralarda.
Şunu öncelikle belirtmem gerekir ki bu şehre gelmeden evvel kuşkularım vardı neyi nasıl yapacağım hakkında. Ama şehre geldikten sonra planlarımın bu şehirde pek işe yaramayacağını ve belirli bir plan dahilinde gezemeyeceğimi anladım. Ama bu şehir için bir gün ayırdığım için gezmem gereken belirli yerleri en başta pinledim GPSden. Şehirde dediğim gibi hatırı sayılır miktarda Türk yaşıyor. Yardım konusunda yabancılık çekeceğinizi hiç sanmıyorum. Diğer yandan Almanca konuşulmasının yanı sıra, şehirdeki birçok kişi iyi derecede İngilizce bilmektedirler. Her ne kadar Almanca konuşuluyor olsa da, Almanlar Avusturyalıların konuştuğu Almancayı bizim tabirimizce kıroca bulmaktadırlar. Alman kaprisi sonuçta.
VİYANA’YA GELMEDEN EVVEL
Aklınızda eminin benim olduğumdan belki daha fazla sorular vardır. Bunun birazını bu kısımda gidermek gereği duydum sizin için. Kısacası aklıma takılan soruların cevapları şu şekildedir;
Hangi mevsim Viyana için uygun?
Öncelikle şunu belirteyim ki, Viyana yazın olsun, kışın olsun her daim turist çeken bir şehirdir. Yaptığım araştırmalarda şu zaman gidilir diyebileceğim bir dönem yok. Mantıken yazlık kesimlere kışın veya son bahar gitmek daha ucuz olurken, Viyana’da bu çark bu şekilde dönmüyor. Ama genel olarak bahar ayaları orta Avrupa için en ideal mevsim diyebilirim. Yazın sıcaklıklar nem ile beraber çok yüksek hissedilirken, kışın da aşırı soğuklarda da şehirde turlamanız biraz sıkıntılı olabilir. Şunu da belirtmek isterim ki, kışın kurulan Noel Pazarı Avrupa’da ki en görkemli Noel Pazarlarındandır.
Pahalı mı?
Daha evvelinden dediğim gibi. Diğer Avrupa kentlerine oranla bir Norveç veya Danimarka kadar olmasa da pahalı bir kent. Bütçenizdeki değişikliklerin hiç farkına bile varamadan paranızın bittiğine şahit olabilirsiniz. Bu tür sıkıntılar yaşamamak için lütfen tekrar tekrar bütçe ayarlamadı yapmanızı tavsiye ediyorum.
Sigara konusunda bir sıkıntı duydum ama?
Evet sigara tiryakileri için üzücü bir haberim var. Öğrendiğim kadarıyla sigara satışları Türkiye’de ki gibi tekellerde köşe başı dükkanlarda satılmıyor. Ülke de sigara satışları otomat sistemi ile gerçekleştirilmektedir. Kredi kartınızı otomata takıyorsunuz. 18 yaşından büyük olduğunuzu otomat sistemi öğrendikten sonra ister nakit ister kredi kartı ile istediğiniz sigarayı satın alabiliyorsunuz. Ama bir üzücü haberimiz daha var. Türkiye’de ki kredi kartları bu otomatları tanımlamıyor. O yüzden başka birinden yardım istemek durumundasınız.
Viyana’ya uçuş çok pahalı mı?
Aslında Viyana’ya uçuş normal denilebilecek fiyat aralığında. Ama yine de çevre ülkelerdeki havaalanlarına da bakmakta yarar var. Prag, Bratislava veya Budapeşte bu şehre yakın komşu ülke şehirlerinden. Direkt uçuşun gerçekten fazla olduğu durumlarda buralardaki havaalanlarını kullanarak ta şehre ulaşım mümkündür.
AVUSTURYA MUTFAĞINI KEŞFEDİN
Avusturya mutfağı denilince akla ilk gelen şey tabi ki de şnitzeldir. Şnitzel deyip geçmeyelim lütfen. Bu Türkiye’deki yemiş olduklarınıza benzemez gerçekten çok iyi hazırlanmış, lezzet bakımından mükemmel lezzette. Viyana’ya geliyorsanız denemenizi şiddetle tavsiye ederim. Tavuklu, domuzlu, etli, sütlü kaşarlı olarak ta farklı sunumları deneyebilirsiniz. Şnitzel yemek için ise Viyana’daki en iyi restoran Figlmüller. Önceden rezervasyon yaptırmanızda fayda var, yoksa kapıda uzun kuyrukta bekleyebilirsiniz. Figlmüller’in 2 farklı şubesi bulunuyor Viyana’da. Wollzeile ve Backerstasse. Size uygun olanı seçip rezervasyonunuzu buna göre yapınız. Porsiyonları gerçekten büyük. Menüde olmasa bile yarım porsiyon söylemenizde yarar var. Şnitzel bizim bildiğimizin aksine tavuktan yapılmıyor. Seçimi garsona bırakırsanız domuz getirecektir. Domuz eti yemiyorsanız veya sevmiyorsanız kesinlikle ne istediğinizi garsona söyleyiniz.
Diğer yandan dünya mutfaklarından da restoranlara bulmanız mümkün bu şehirde. Diğer yandan kahve ve pastaları ile de ün salmış bir yer burası. Demel Pastanesi Kohlmarkt üzerinde imparatorluk lisansına sahip. Biz burada “Apfelstrudel” yiyip Viyana kahvesi “Melange” için derim. Ama biraz bekleyebilirsiniz. Beklerken de imalathaneyi izleme şansınız var. Bitti mi? Tabi ki de hayır. Sacher Oteli’nin pastanesi, Cafe Sacher. Buranın ünlü “Sachertorte” isimli pastasını yemeden Viyana’dan ayrılırsanız Viyana’yı gezmiş sayılmazsınız. Viyana’nın en ünlü kafelerinden biri de Hawelka. Graben Caddesi üzerindeki Dorotheergasse sokağında. Günün yorgunluğunu burada bir kahve içerken de atabilirsiniz. Zanoni – Zanoni de var bir de. Viyana’nın en meşhur dondurmacılarından biri. Aslen İtalyan olan bu ekip, lezzeti bir sır olarak saklanan harika dondurmalar yapıyorlar. Stephanplatz’a çok yakın olması nedeniyle ara sıra popüler olabiliyor, ancak her daim muhteşem dondurmaları tatmaya değer.
VİYANA’DA KONAKLAMA
Diğer Avrupa ülkelerine oranla burada daha çok konak yeri bulmanız mümkün. Yazın da kışında turist eksik olmayan bu şehirde her bütçeye uygun konaklama noktası bulmanız mümkün. Ben şehri ziyaretimde Westend City Hostel’den yana kullandım. Kahvaltısı ve konum olarak son derece kaliteli bir yer.
Güvenlik konusunda son derece iyi olan bu şehirde gönül rahatlığı ile içinizde herhangi bir kuşu olmadan dolaşabilirsiniz. İster gece olsun ister gündür olsun hangi saatte isterseniz dışarı çıkıp gezebilirsiniz. Keşfedilmesi de bir o kadar kolay olan bu şehirde büyük kısmını yürüyerek dolaşabilirsiniz.
VİYANA VE OSMANLI İLİŞKİLERİ
Malum zamanında Viyana kapılarına dayandığımızı ve kış geldiği için geri çekildiğimizi bu sebepten dolayı savaşı kaybettiğimizi hepiniz biliyorsunuzdur. Normalde benim kendi bildiğim kadarıyla zamansız bir istila olduğu için Polonya Viyana’ya desteğe geldiği için ve doğa koşulları da sertleştiği için Osmanlı için iyi yorumlanmamış. Her ne kadar zamanında Türk-Avusturya arasında sevimsiz bir olay yaşanmış olması Avusturya sempatizanları yok denilecek kadar az Türklere karşı. O konudan da rahat olabilirsiniz. Eğer ki bir sempatizana denk gelseniz bile emin olun son derece medeni olacak ve olduğunuz yeri terk edecektir. Aziz Stephan Katedrali Viyana’nın en önemli noktalarındandır ve önündeki heykelde üzerine bastığı kişi ise bir Osmanlı akıncısını temsil ediyor. Giovanni, Avusturyalıları Osmanlı’ya karşı örgütleyen bir azizdir. Bu kilisede Türklere ait tek iz elbette bu değil. Kilisenin 21 tonluk çanı “pummerin” de yine başarısız olan II. Viyana kuşatmasında Türklerden ele geçen silah ve topların eritilmesiyle yapılmıştır. Halk arasında Türk çanı olarak ta isimlendirilir. Dediğim gibi bu geçmişte olmuş bir olaylar zincirinin eserleri. Şu anda kimse bu konuyu konuşmak istemez ve konuşmaz bile diyebilirim.
Ee hadi o zaman. Çantaları toparlayıp bir hafta sonu Viyana’yı keşfe çıkmak için daha ne bekliyorsunuz. Sokaklarında kaybolup müziğe kendinizi bırakın yeter. Şehir size yön verecektir.