Atlas dağlarının atlas okyanusu ile birleştiği sonsuz maviliklerin tam ortasına açılan bir kapı Agadir. Belki birçok kişi ismini bile duymamıştır. Fakat Fas gezilerinin unutulmuş çocuğu bu şehir, aslında sanıldığından daha çok popüler olmayı hak eden ve kendine verilen değeri hiçbir zaman geri çevirmeyen bir şehirdir Agadir. Öncelikle şunu belirteyim, başlangıçta “Acaba mı?” diye düşündüğüm de belki hayal kırıklığına uğrayacağımı düşünürken. O tepeden aşağıya doğru inerken, o muazzam güzellikteki kumsallarını görünce ne kadar doğru bir karar aldığımı tekrardan benimsedim. Agadir Fas krallığının güney batı kısmında kendi çapında bir ülke diyebilirim. Şubat ayında ziyaret etmiş olsak bile bizim ülkemizde ki Kemer gibi canlıydı bu şehir. Turistik mekan olmasının yanı sıra tüm şehir neredeyse İngilizce biliyor. Her ne kadar Fas kendi dilini konuşsa da, ülke de hakim seviyede Fransızcada bilinmekte ve konuşulmaktadır.
AGADİR’DE KONAKLAMA
Fas’ın en popüler yazlık mekanı olduğu için bölgede genel anlamda yazları turist patlaması yaşanıyor diyebilirim. Biz şubat ayında ziyaretimizi gerçekleştirdiğimiz için Off sezon olduğundan kolayca otel bulma fırsatımız oldu. Hostel demiyorum dikkatinizi çekerim Otel diyorum. Genel anlamda 2 kişilik veya daha fazla bir grup ile seyahat ediyorsanız oteller tam size göre. Hostel fiyatına otel bulabiliyorsunuz. Yazlık kesim olduğundan dolayı düşün bütçeli otellerden tutun 5 yıldızlı otellere varana kadar her şey var bu şehirde. Daha kalabalık bir grupsanız öğrendiğim kadarıyla apart daire bile kiralayabiliyormuşsunuz. Sezon içerisinde gelip ziyaret edecekseniz bu şehri yazın inanılmaz kalabalık oluyormuş ve konaklama konusunda sıkıntı yaşanılabiliyormuş. Bu tarz sorunlar yaşamamanız için sezon içerisindeki ziyaretlerinizde mutlaka erken rezervasyon yapın. Ben ve arkadaşım, gerek şehir merkezinde olması, gerek plaja yakınlığından gerekse de inanılmaz ucuz olmasından dolayı New Farah Hotel’i (Üç yıldızlı) tercih ettik.
AGADİR’DE GEZİLECEK YERLER
Öncelikle öyle aman aman turist çeken noktaları yok. Sırf bu yüzden bu şehre gelecekseniz hayal kırıklığı yaşayacaksınız belirteyim. Ama deniz turizmi yapacaksanız da doğru yere geldiniz demek isterim. Upuzun kumsalları şehre yaklaşırken sizleri selamladıklarında bir an evvel denize girmek için içinizde bir heyecan oluşuyor. 11 Şubatta denize girebileceğiniz çok iyi kumsalları mevcut. Sörf yapan biriyseniz sörf ekipmanı kiralayabileceğiniz ufak kiralamacılar ve inanılmaz dalgaları var. Yine de sıralamak gerekirse de görmenizi istediklerimiz şu şekilde;
- Souk el Had (Bir çeşit kapalı pazar yeri. 600 kadar tezgah var. Kapanış saatin 20:00.)
- Agadir Balık Pazarı
- La Medina d’Agadir
- Agadir Marina
- Plajları
AGADİR’DE NELER YENİR?
Benim ağız tadıma uygun olmayan Fas mutfağı, Fas gezisi boyunca sıkıntı çekmeme neden oldu. Ama Agadir’de bu söz konusu olmadı. Agadir turistik bir şehir olduğundan dolayı dünya mutfağı ve fast food zincilerine burada rastlamanız mümkündür. Kısacası aç kalmazsınız.
Son Sözler
- Zamanınızı iyi değerlendirip denize bol bol zaman ayırın.
- Başka şehre gidecekseniz her zaman erken kalkın ve erken yola çıkın. Bu coğrafya biraz enteresan.
- Öğlen denize girdiğinizde akşam buz gibi bir hava ile karşılaşabilirsiniz. Malum çöl iklimi.
- Mutlaka kapalı Pazar yerini görüş alışverişinizi yapın.
- Muz ve çilek gönlünüzce yiyin. Çok ucuzlar.
Fas hakkında kısa kısa
- Kesinlikle her şeyde pazarlık yapın.
- İnsanlar sizleri kandırabilmek için çok ikna edici olabiliyorlar. Bu tarz insanları duymamazlığa gelin.
- Olabildiğince kimseye yol tarifi sormayın. Sorduğunuzda sizleri gitmek istediğiniz yere kadar götürüyor ve para istiyorlar.
- Olabildiğince yolda gördüğünüz turist çekmek için giyinmiş kişiler olsun, hayvan oynatan kişiler oldun çok fazla samimi gözükmeyin. Hemen fotoğraf çekinip para istiyorlar.
- Fransızcanız varsa ülkede çok kolay anlaşabilirsiniz. İngilizce bilme oranı %80 civarında.
- Güvenli bir ülke. “Hiç burada polis olur mu?” dediğiniz yerlerde bile karşınıza polis çıkabiliyor.
FAS VİZESİ HAKKINDA
Fas ülkemizden vize istemeyen bir ülke. Bu elimizi kolumuzu sallaya sallaya gireceğimiz anlamına gelmiyor tabi ki de. Kendi çapınca prosedürleri var bu ülkenin. Hava yolu veya deniz yolu ile giriş yapacak olursanız sizlerden bir giriş vize formu doldurmanızı istiyorlar. Formu doldurduktan sonra gümrük polisinin sorduğu birkaç soruya da cevap verdiğinizde kolaylıkla giriş yapabiliyorsunuz. Çıkarken de aynı prosedür mevcut. Yine çıkış vize formu düzenliyorsunuz. Birkaç soru soruluyor. Kolaylıkla çıkış yapabiliyorsunuz.