21 Aralık 2012’de Maya’lara göre kıyametin kopacağının, daha doğrusu Maya takviminin sonu olduğunu belirtildiğinden beri dünya çapında bi üne kavuşan minik bir Rum köyü olan Şirince’ye hoşgeldiniz. “Ne yani daha evvelinden meşhur değil miydi burası?” demeden evvel bi bitirmeme izin verin. Zamanının en iyi korunmuş turistik köylerinden olan şirince tabi ki de Maya takviminin bitiminden evvel bildiğim, üniversite zamanlarımda Aydında okuduğumdan bol bol geldiğim bi köy. Kıyamet senaryoları yazılmaya başladığından beri buranın popülaritesi daha da arttı. “Biz şarabımızı koyduk kıyamet koparsa kopsun” modunu yaşayan bu köy benim favori mekanlarımdan birisi.
Kuruluşu milattan sonra 5. Yüzyıla kadar dayanan köy genel olarak zeytincilik ve üzümcülük ile geçinmekte. Fakat son zamanlarda artan turist potansiyelinden dolayı geçim kaynağına turizmde eklemiş bulunmaktadır. Yerleşimin ilk sahipleri Selanik çevresinden gelen Rumlar tabi ki de. İlk kuruluş adı Kırkınca olan köy, zamanının İzmir valisinin ziyareti sırasında köylülerin marşlarla karşılamasından sonra bu köyün ismini değiştirerek Şirince koymuştur.
ŞİRİNCE’YE ULAŞIM
Bir dağın tepesinde çamların içinde konuşlanan köye ulaşımın tek seçeneği maalesef ki kara yolu. Yakınlarında havalimanı olmaması dezavantajı olmuş bu köyün ama buraya ulaşmamanıza engel değil. Her yıl gelen onlarca turisti ağırlayan köy misafirperverliğinden dolayı “Buraya bir kez daha geleceğim” sözlerini arkasında bırakan memnun turistlerin hikayeleri ile dolu. Öncelikle 2 seçeneğiniz olacaktır buraya ulaşım sağlayabileceğiniz. İzmir yönünden geliyorsanız İzmir – Aydın otobanına girip, Selçuk Belevi gişelerinden çıkıp Selçuk’a yol aldıktan sonra şehir merkezinden kahverengi bir Şirince tabelasını takip ederek 8- 9 km kadar daha dağ yolundan zeytin ve çam ağaçları arasında tırmandıktan sonra Arnavut kaldırımların sizi selamladığı bir girişle köye ulaşabilirsiniz. Diğer bir alternatif olan tam zıttı Aydın tarafından geliyorsanız da aynı şekilde Selçuk sapağından içeriye girerek ulaşım sağlayabilirsiniz. Ben kendi aracımla ziyarette bulunduğu için biraz kolay oldu ulaşımım açıkçası.
Toplu taşıma ile gelecekseniz, öncelikle İzmir terminaline gelip buradan Selçuk, Selçuk’tan da Şirince aktarması yapmanız olacaktır. Aydın tarafından da yine aynı şekilde Selçuk – Şirince aktarmasını yapmanız mümkün. Ki eğer mümkünse bu civarda kombine bir tur düşünüyorsanız araç kiralamak daha mantıklı olacaktır.
ŞİRİNCE’DE KONAKLAMA
Ambiyans değişikliği ve kafa dinlemek için ara ara kaçtığım bu noktada inanılmaz seviyede deşarj olduğumu sizlerle paylaşmak isterim. Öncelikle bir Rum köyü olduğunu unutmamak gerekir. Sokaklarından buram buram tarih akması, her köşesinin farklı güzellikle olması benim için değişilmez nokta. Turist yoğunluğunun son zamanlarda artmasından dolayı köyde olabildiğince butik otel ve apart evler çokça mevcut. Gecelik 100 liradan başlayan oda fiyatları turistik sezon ve hafta sonlarında farklılık gösteriyor. Ama şunu bilmekte yarar var. Gitmeden evvel rezervasyon yapıp kendinizi garantiye almanız daha iyi olacaktır.
ŞİRİNCE’DE GEZİLECEK YERLER
Belli başlı öyle aman aman gezilecek yerleri dışında fazla bir atraksiyonlu nokta değil. E sonuçta burası bir köy. Ve diğer köylere oranla kıyasladığınızda gereğinden fazla nokta bulabileceğinizi söyleyebilirim. Başlıca sıralayacak olursak;
- Sean Jhon Baptist Kilisesi
- Şarap Mahsenleri
- Şarap Evi
- Tüm Köy
Başlı başınca köyde dolaşırken kendinizi başka diyarlarda bulabilirsiniz. Elinizden geldiği kadarıyla buraların tadını çıkartın
YAPMADAN DÖNMEYİN
- Eğer ki sabah erkenden vardıysanız köye ki benim tercihim bu yönden olacaktır, kendinize uygun gelen bir noktada köylü teyzelerin elleriyle hazırladığı köy kahvaltısını gözleme eşliğinde etmeden gelmeyin.
- Kumda kahve vazgeçilmeziniz olabilir. Kumda yapılmış taze taze hazırlanmış kahvenizi köy meydanındaki kafelerden birinde yudumlarken etrafı seyretme keyfini de anlatamam size.
- Mürver şurubunu deneyin! Dere kenarlarında yetişen bu bitkinin soğuk algınlığa iyi geldiği söyleniyor. Kilise civarına çıkarken dönüşte bir kafede mola verip ferahlatan bu içeceği içebilirsiniz.
- Tabi ki de olmazsa olmaz şarap. Zaten Türkiye’de meyveli şarap aldığınızda arkasına bakın mutlaka Artemis Şarap evinden çıkmış olduğunu %90 ihtimalle göreceksiniz. Şehirde dolaşırken karşınıza bir çok şarap üreticisinin sizlere tadım yaptırmak isteyeceğiniz söylemeden geçemeyeceğim. Aman ha! Tadım yaparken fazla kaçırmayın. Yöreye özgü üzümlerin en iyi şekilde işlenip çeşitli meyveler ile aromalandırıp sizlerin tadımına hazır hale getirildiği nadir yerlerden birisi de bu köy. Dönmeden bi kaç şişe şarap almayı da unutmayın.
Sonuç olarak burası bir köy ve diğer köylerden fazlasını bile sizlere sunuyor. Hep dediğim gibi “Kalbim Ege’de kaldı.”
Evrim H. İthafen…
