Bir hafta sonu rotamı İznik’e çevirmiş bulundum. Bursa merkezinden çok uzak bir noktada Bursa’nın kuzey taraflarında, ismini kurulmuş olduğu zamanının önemli noktalarından olan İznik’ten alan göl kıyısında, muhteşem bir manzaraya sahip olan şehirde soluk aldık. Maksat bir hafta sonu kaçamağı, göl kıyısında ufak bir mangal eşliğinde şehri keşfetmek.
Döneminin önemli yerleşim yerlerinden olan İznik zamanında Nikea olarak anılmaktaydı. Hristiyanlık için önemli bir merkez olan Nikea zamanla Türklerin bölgeye yerleşmesi ile söylene söylene İznik olarak kalmış ağızlarda. Kurulumu milattan öce zamanlara dayanan şehir Hristiyanlık için çok büyük önem taşıyan birinci Konstantin’inde katıldığı Birinci İznik Konsiline ev sahipliği yapmıştır. Edinilen bilgilere göre de Bizans imparatorluğu İstanbul’u himayesinden kaybedince Bizans hanedan üyeleri İznikt’e toplanıp İznik Latin İmparatorluğunu kurmuştur. Bu İmparatorluk daha sonradan İstanbul’u tekrar fethederek Bizans İmparatorluğunun yeniden kuruluşuna ön ayak olmuştur. Ayrıca tarihte ilk altın paranın basıldığı yer olarak bilinen Nicea Altın şehir olarak diye de anılmaktadır.
Tarih kitaplarında Orhan Gazi’nin burayı aldığı söylense de, Orhan Gazi buraya gelip görüyor ve İznik savaşılıp alınacak bir şehir olmadığını görüyor. Orhan Gazi bu denli uzun ve büyük yapılmış çift sıra surlar karşısında farklı bir strateji uygulayıp şehri 11 sene abluka altında tutmuş. Şehre ne giren ne de çıkan olmuş. Bu sırada da Bursa’yı da fetih ediyor. Rumlar da Osmanlıdan bir zarar gemlediğini görünce İznik’i Orhan Gaziye savaşmadan hediye ediyor.
İZNİK’E ULAŞIM
Bursa merkezinden 76 kilometre uzaklıkta bulunan şehir İznik gölünün doğu kısmında konuşlanmıştır. Bursa veya İstanbul üzerinden geliyorsanız, kendi aracınızla Orhangazi merkezine varmadan yol üzerinden İznik tabelasını takip ederek 40 kilometre daha yol gidip şehre merhaba diyebilirsiniz. Toplu taşıma ile ulaşım sağlayacaksanız 2 seçeneğiniz var. Bursa üzerinden geliyorsanız Bursa terminalinden kalkan İznik minibüslerine binebilirsiniz. Diğer bir yöntem ise İstanbul üzerinden geliyorsanız Orhangazi aktarma istasyonunuz olabilir. Şehre ulaşım geç saatlerde pek fazla toplu taşıma ile mümkün olmasa da gün içerisinde her saat başında minibüs bulmak mümkün.
Şehir içerisinde de ulaşım son derece kolay. Hafta sonları gerek yerli gerek yabancı turistlerin uğrak noktası olduğundan yoğun bir araç trafiği olacağından kendi aracınızla geliyorsanız en uygun noktaya park etmenizi ve şehri yürüyerek dolaşmanızı öneririm. Zaten öyle aman aman kocaman bir şehir değil. Yürüyerek İznik’in muhteşem tarihi dokusuna da şahit olabilirsiniz.
İZNİK’TE KONAKLAMA
Malum zamanın en önemli merkezlerinden birisi burası. Şehir bu kadar yerli ve yabancı turisti nasıl kaldıracak? İki seçeneğiniz var açıkçası İznik için. Öncelikle rahatına düşkün olanlardan başlayalım. Şehirde gördüğüm kadarıyla biri gayet lüks olmak üzere son derece fazla konaklama noktası mevcut. İster şehrin tarihi dokusunun tam içinde olsun isterseniz de muhteşem göl manzarasının kenarında olsun konaklamanızı sağlayacak bir yer bulabilirsiniz. Yüksek sezonda değilseniz konaklamanızın ücreti öyle aman aman bir fiyatta olmayıp son derece ekonomik olacaktır. Diğer bir yöntem de doğa severler için olacak. Kamp malzemelerinizi kapıp ister muhteşem yeşilliklerin içerisinde gönül rahatlığıyla kamp atabilir veya bu tercihinizi göl manzarasında gün batışını izleyerek yapabilirsiniz.
İZNİK’TE GÖZÜLMESİ GEREKEN YERLER
Gerek tarihi geçmişi olsun, gerek doğasıyla olsun İznik çok zengin bir geçmişe ve doğal yapıya sahip. Zamanının en önemli yerleşim yerlerinden olmuş olmasından dolayı İznikliler tarih ile iç içe yaşamaya alışmışlar. Zaten dışardan gelen birisi İzniklilerin gözünde hemen belli oluyor. Sizlere tavsiyem şehre vardığınızda ilk öncelikle hemen turist danışma bürosuna gidip gerekli yardımı almanız olacaktır. Başlıca sıralayacak olursak;
- Roma Tiyatrosu
- 2. Murat Hamamı
- Süleyman Paşa Medresesi
- İznik Kilisesi
- Aziz Tryphonos Kilisesi
- Sarı Saltuk Türbesi
- Yeşil Camii
- Hacı Özbek Camii
- Eşrefzade Camii
- İznik Müzesi
- İstanbul Kapısı
- Lefke Kapısı
- Dikili Taş
- Ayasofya Kilise Camii
- Şeyh Kutbettin Camii
- İznik Surları
- Bayraklı Tepe
- Tarihi Çini Fırınları
- Aziz Neophytos Bazilikası (Sular Altında)
- Senatus Sarayı (Sular Altında)
Her ne kadar bu liste bu kadar uzun şehrinde kocaman bir yer olmadığını söylesem de kolaylıkla her yere yürüyerek gidebilirsiniz. Değinmek istediğim bir diğer nokta ise Su altındaki yapılar. Belediye şu an için bu bölgeler hakkında ummalı bir çalışma yapmakta. En kısa sürede burayı turizme kavuşturmasını dilemekteyiz. Şu an için bu bölgeye ulaşım mümkün değil. Zaten gitmek isteseniz bile sular altında kalan bir bölüm.
ÖNEMLİ BİLGİLER
Hristiyanlığın En Önemli 3 Merkezinden Birisi
Konu şöyle özetlemek gerekirse; Hz. İsa’nın tanrının oğlumu yoksa normal bir insan mı olduğunun tartışıldığı ve bu konuda kararnamenin yayınlandığı 20 maddelik bir anlaşmanın burada imzalandığı söylenilmektedir. 1. İznik Konsili olarak adlandırılan toplantı Senatus Sarayında toplanılmıştır. Şu anda bile hala kabul görülen Katolik, Ortodoks ve Protestan kiliselerinin ortak kabul ettiği İznik İnanç Bildirisi burada imzalanmıştır. İmzalanıldığı gün şu an ki Paskalya Bayramını işaret eder.
Hatta Türkiye’de yaygın olarak bilinen bir asparagas bilgide mevcuttur bu Konsil için. Hikaye şu şekilde, O kadar çok İncil çıkmıştı ki artık önüne geçilemez bir durum haline geldi. Büyük Hristiyan başa gelenleri bir toplantı düzenleyip bu İncillerden birer tane getirdiler. Hepsini ortada duran bir masanın üzerine koydular. Masayı sallamaya başlayacaklar ve sona kalan dört tanesi artık kesin İncillerden olacak. Gibi bi hikayede dilden dile dolaşmaktadır. Ki tabi ki de böyle bir durum asla kabul edilmemekte ve tarihi saptırmaktan başka bir şey olmadığı düşünülmektedir.
Birinci İznik Konsili ile ilgili daha detaylı bilgi edinmek isterseniz Yahuda İncili 1:3-4 Bölününe gözatabilirsiniz.
YAPMADAN DÖNMEYİN
- Göl kıyısında manzaranın tadını mutlaka çıkartın.
- Gün batımı için yüksek bir kesimden hem göl hem de güneşi izleyin.
- Kano kiralayıp İznik gölünü ve batık şehri keşfedin.
- Çini alışverişi yapın. Hatta atölyede kendi çininizi yapabilirsiniz.
NEDEN İZNİK ÇİNİSİ?
İznik çinisi ilk olarak 15. yüzyılda ortaya çıkmıştır. O dönemde Osmanlı’nın başkenti olan Bursa’daki bir çok önemli yapıda kullanılmıştır. 16. Yüzyılda Osmanlının güçlenmesi ile İznik çinisi en ihtişamlı günlerini yaşamıştır. İznik çinisi camilerde, saraylarda, Türk ve dünya müzelerinde mevcut örnekleri olup hayranlıkla izlenilmektedir.
İznik çinisi diğer çinilerden nasıl ayrılır?
Öncelikle muhabbet ettiğim ustalardan aldığım bilgeliler şu şekilde. İznik çinisinin beyaz rengi gözün ak rengi gibi beyaz, mermer gibi sert ve sünger gibi suyu anında emmeli dediler. Çini için İznik’te de ilk akla genel yer olan da Süleyman Paşa Medresesi oluyor.
Mustafa S. – Eren K. İthafen.
