Masallar şehri Brugge’ye hoş geldiniz. Aslında ikilem arasında kalabilirsiniz. Brugge yazılıp Brüj okunan bir şehir burası. Her neyse. Konu sonuçta bu şehrin nasıl yazılıp nasıl okunduğu değil. Birkaç defadır Belçika ve civarında geliyorum ama nedense bu şehre gelmek gereği hiç duymadım. Neden duymadım bende bilmiyorum. Öncelikle şunu belirteyim sizlere, Belçika turu yapacaksanız kesinlikle görülmesi gereken noktalara eklemenizi şiddetle tavsiye ediyorum. Şehir bütünü ile korunmuş olup adeta peri masallarında hissi yaratıyor insanda.
İkinci dünya savaşından neredeyse hiç etkilenmemiş olmakla beraber, şehir orta çağ mimarisini tamamıyla korumuş diye bilirim. Sokaklarında dolaşırken ora çağın mimarisinin büyüsünü, çikolata dükkanlarının önünden geçerken o mis gibi kokusunu, dantellerini, Belçika biralarının eşsiz tatlarını ve bunlar gibi daha sayamadığım bir çok özelliği bir arada sizlere sunan bir şehirdir Brugge. Dantel yazınca diğer saydıklarımın yanında sönük kalmasını istemem. Buradaki danteller bizim annelerimizin ananelerimiz yaptığı dantellerden çok farklı. Resmen sanat eseri diyebilirim. O kadar ince işçilik var ki nasıl olmuş bu nasıl yapmışlar gibi sorular kafalara takılabiliyor. Yerli halkın dediğine göre buradakiler dantel yerine rahibe işi demeyi tercih ediyorlar. Neden olduğunu da az çok isminden anlamış olmanız gerekir.
BRUGGE’DA KONAKLAMA
Konaklama konusunda en cömert şehirlerden diyebilirim. O masalsı şehirde büyülü sokaklarda dolaşırken görmüş olduğunuz evlerin içinin ne kadar modern olabileceğini bir düşünün öncelikle. Dışı inanılmaz güzel bir orta çağ mimarisine sahip içi 21. Yüzyıl modernizasyonu ile kaplı. İyi bir şey mi? Benim için tabi ki de değil. O orta çağ ruhunu yaşatsalar daha iyi olur gibime geliyordu açıkçası. Farklı mekanlar ile yaşatmışlar ama. Bu konuyu yazı dizisinin ilerleyen bölümlerinde bulabilirsiniz. Şehrin bir çok yerinde bir çok noktasına yayılmış olan konak noktaları genel olarak Markt meydanı ve Burg meydanı çevrelerinde toparlanmış ve bir o kadar da turistik olan bu meydanlar diğer şehrin dışında kalan konak noktalarına göre daha pahalıdır. Sizlere tavsiye şehrin merkez meydanlarının dışında kalan konaklama noktalarını tercih etmeniz olacaktır. Şehrin dışında kalan mu noktalar sizlerin gözünü korkutmasın. Ben ve arkadaşım St. Christopher’s Inns Backpacker Hostel Brugge’u tercih ettik şehir merkezinde bulunan meydanlardan uzakta olmasını riskini alaraktan tercihimizi burası olarak kullandık. Şehir merkezinde bulunan meydanlara yürüme mesafesi ile maksimum 10 dakika sürmektedir. Bu yüzden Merkezde bulunan meydanlardan otel veya hostel kiralayıp fazladan para vermeyin derim.
BRUGGE’DA GEZİLECEK YERLER
Bu masalsı şehirde aslında o kadar çok gezilebilecek nokta yok diyebilirim. Türkiye’de bulunan turizm firmaları BENLUX turu düzenlediklerinde uğradıkları bu destinasyonda tur şirketlerinin sınırlı zaman bırakıp burada 3-5 saat serbest bırakıp bu süre içerisinde bütün şehri görmelerini ister. Bu hataya düşmemenizi ve bu şehirde mutlaka bir gece geçirmenizi isterim. Sabahı başka gecesi başka bu şehri mutlaka iki farklı açıdan da görün. Dediğim gibi öyle kocaman bir şehir değil ama her sokağı görülmeye değer. Başlıca da saymak gerekirse gezilecek yerler;
- Markt Meydanı
- Brug Meydanı
- Bizim Leydi Kilisesi
- Dijver Kanalı
- Brugge Kanalı
- Kadınlar Manastırı (Beguinage)
- De Halve Maan Bira Fabrikası
- Patates Müzesi
- Choco Story
- Dantel Müzesi
- Kruispoort (Şehir Kapısı)
BRUGGE MUTFAĞI
Öncelikle Belçika yemekleri hakkında maalesef ki bir bilgi sahibi değilim. Bu konuda sizleri pek aydınlatamayacağım. Ama yine de ufak tefek birkaç bilgi vermek isterim. Brugge’da kesinlikle patates kızartması yemenizi tavsiye etmiyorum. Son derece tuzlu yapıyorlar. Eğer ki fazla tuzlu seven bir insan değilseniz bu sizin için biraz ağır olacağından eminim. Diğer bir konu tabi ki de çikolata. Belki Belçika’da ki en iyi çikolatacıları bu şehirde toplamışlar demek fazla olmaz. Nasıl olur bilmem ama bu şehirde ki çikolataların tadı gerçekten de diğer şehirlere oranla inanılmaz lezzetli. Bir diğer konu ise bira. Say say bitmez. O kadar çok bira çeşidi var ki inanamazsınız. Hangisini deneyeceğinizi siz değil resmen barmen karar veriyor.
YAPILMASI GEREKENLER
- Kesinlikle ve kesinlikle tekne turu yapmanızı ısrarla üstüne basarak belirtiyorum. Yapın! Şehrin bazı bölümlerini tekne ile gezilip görülebilecek yerler var. 07.07.2016 tarihinde ziyaret ettiğimde tur ücreti 8€ idi.
- Bar konusunda bir mekana bağlı olarak kalmayın. Şehirde inanılmaz güzel mekanlar var. Bira listesi edinip her mekanda bir bira içip keyfinizi yaşayabilirsiniz.
- Bedava olan gece yürüyüş turuna katılın. Detaylı bilgileri http://legendsofbruges.be/bruges-by-night/ adresinden edinebilirsiniz.
- Beer Test turlarına katılın. 10-15€ arasında değişen bu turlara katılım sağlayarak hem bilmediğiniz mekanları keşfedebilir hem de ucuz bira içmiş olursunuz.
- Fayton kiralayın. Bu masalsı şehirde faytonla gezmek bir başka eğlenceli olacaktır. Fayton turunu sevenler için Burg meydanındaki faytonlardan kiralayabilirsiniz.
- Şehri kısa sürede dolaşmak için bisiklet kiralayın. Bisiklet son derece yaygın kullanılan bir ulaşım aracı olarak ön plana çıkıyor şehirde. Sizde bu furyaya katılıp kısa sürede bir çok yeri dolaşabilir. Bir çok noktayı keşfedebilirsiniz.
- Bol bol çikolata yiyin. Bir çikolatacıya girerek yiyebileceğiniz kadar çikolata alıp sokaklarda dolaşarak masal şehrinin tadını çıkartabilirsiniz.
Son nokta: Bu masalsı şehir her zaman benim için ayrı bir yeri olacaktır. Belki bir kez daha gelir belki gelmem ama bu şehrin bende iz bıraktığını sizlere söyleyebilirim. Sağlıcakla kalın.