Tüm planlarımı yapmış ve bir dönüş yolu arayışı içerisindeydim. Avrupa’ya gitmesi bir dert olmaktan çıkmıştı benim açımdan. En önemli sorunlardan birisi ise Avrupa’dan yurda dönmek oluyordu. Birde tatilinizi bayram dönüşüne denk getirdiyseniz yandınız. Avrupa’da bayram seyran olayları pek ulaşıma etkilemese bile ülkemiz için bu konu böyle değil. Resmen yamyam edasıyla sizin kanınızı sömürmek isteyen firmalar var. Her neyse konumuz bu değil sonuçta. Fiyat, performans araştırması yaparken yolumu birden bire İsviçre’nin başkenti olmasa bile isminin başkentten önce duyulduğu Avrupa’daki bir çok sivil toplum örgütlerinin ev sahipliği yaptığı Cenevre’de buldum bi an kendimi.
Dediğim gibi ekonomi yapacaktım ve Cenevre – İstanbul uçuşları son derece ucuzdu. Bende hemen rotamı Cenevre’ye çevirdim. Müthiş doğasını sizlere anlata anlata bitiremem ama bundan önce bilmeniz gerekenleri ufak ufak notlarımı ve deneyimlerimi sizlere anlatabilirim.
CENEVRE NEDİR Kİ?
Cenevre, Türkiye’nin nasıl İstanbul’u başkentten önce anılıyorsa İsviçre’de de Cenevre Başkent Bern’den önce anılıyor. Anılmalarındaki en önemli etkenlerden biri ise genelde önemli politik konuların toplantıları burada yapılması ve Birleşmiş Milletlerin genel merkezi burada olması. Genelde ülkeler arasında herhangi bir konu olduğunda nerede toplanırız diye düşünmeden Sosyo-Politik konumu nedeniyle tercihlerini Cenevre’den yana kullanıyorlar.
NEREDE BU CENEVRE?
Germen kavimlerine karşı olarak zamanında Romalılar tarafından Rhone vadisinde Cenevre gölü kıyısında kurulmuştur. Yerel adı her ne kadar Lac Leman olsa da uluslar arası ismi GENEVE’dir. Şehrin bir yanı Alp dağlarına diğer yanını da Jura dağlarına vermiş oldukça yeşilliğin içerisinde mükemmel bir şehircilik anlayışı ile kurulmuş bir şehir. Genel olarak ana dil Fransızca olup büyük çoğunluğu Fransızca konuşulsa da komşuluk ile gelen diğer dillerden olan Almanca ve İtalyancada oldukça hatırı sayılır seviyede konuşulmaktadır. Ha ben demiyorum ki İngilizce konuşulmuyor diye. Ülkenin neredeyse her kesimi İngilizceyi akıcı olarak konuşmaktadır. İngilizce konusunda sıkıntı yaşayacağınızdan endişe etmenize gerek yoktur.
BİRAZ TARİH
Zamanında Roma İmparatorluğu Cermenlere karşı uzak savunma noktası olarak bu şehri uzak savunma hattı olarak kurmuşlar. Tabi o zamanlar Romalıların başı Galler ırkından olan Helvetii kabilesi ile dertte. Cermenler zamanında o bölgede uzuuuuun süre egemenliğini sürdürmüş ve genişleme aşamasındaydılar. Romalılarda bunların korkusuna bir tampon bölge kurmak istemişler ve yapmışlarda. Romalılar burayı M.Ö. 120 yılında ele geçiriyorlar. Tabi diğer taraf boş durumu onlarda 443 yılında sen misin büyük ben miyim büyük diyerekten geri alıyorlar. Aldısı verdisi derken Burgundilerin elinde 888 yılına kadar kaldı. 1033 yılında Alman Kutsal Roma – Germen imparatorluğu tarafından fetih edildi. Ya kısacası biraz kısa geçersek bu coğrafya senindi benimdi derken ohoooo baya zaman aldı kendi bağımsızlığını alması. Bağımsızlık bir süre devam etti Cenere halkı alışkın oldukları bağımsızlığı 1418 yılında bağımsız Bern ve Fribourg şehirleri ile birlikte İsviçre Federasyonunu kurdular.
NASIL GİDİLİR? ULAŞIM NASIL?
Ulaşılabilirlik konusu bakımından bakıldığında benim şu ana kadar en kolay ve en rahat ulaşım yaptığım şehirlerden birisi diyebilirim. Son derece kolay bir ulaşımın ve anlaşılır tabelalarının yanı sıra neredeyse bütün ülke sınırları içerisinde çeken bir GPS sinyalinin olması sizin bu şehirde rahatlıkla dolaşmanızı sağlayacak ve istediğiniz noktalar arası seyahat etmenizi güvenle gerçekleştirebileceksiniz. Şimdi detaylıca inceleyelim.
HAVA YOLU ULAŞIMI
Ulaşım sağmayı hava yolu ile tercih edenlere bir haberim var. Türkiye üzerinden tarifeli seferler ile kolaylıkla ulaşım sağlayabilir ve şehrin tadını çıkartabilirsiniz. Türkiye üzerinden Cenevre hava limanına her daim ulaşım bulabilirsiniz. Kolay kolay seferler iptal olmadığı gibi zamanında varışlar ve kalkışlar her zaman dakikliği ile ön plandadır. Türkiye’den olduğu gibi Avrupa ve Afrika’nın belirli şehirlerinden de ulaşım sağlamanız mümkündür.
Hava limanı – Şehir Merkezi Ulaşımı
En kolay kısmı burası. Hava limanına indiğiniz farz ediyorum. Hemen turist danışma ofisine giderek ücretsiz olarak verilen şehir merkezi biletinizi alıp ister hava limanından kalkan 10 numaralı otobüs ile isterseniz de trenle şehir merkezine kolaylıkla ulaşım sağlayabilirsiniz.
KARA YOLU ULAŞIMI
Kara yolu hakkında pek fazla bir detaya sahip değilim açıkçası. O yönden giden otobüs seferleri var ama ne kadar sıklıkla düzenleniyor ve ne kadar zamanda bir var o konu hakkında iyi araştırma yapılması gerekmektedir. Ben Bern üzerinden geldiğimden dolayı maalesef direkt otobüs seferleri bulamadım. O konudan dolayı pek bi şansım yaver gitmedi. Ama dediğim gibi Cenevre üzerinden geçen otobüs firmaları var. Başta Flix Bus olmak üzere Avrupa’nın önde gelen firmalarını incelerseniz bu yönden seferleri olduğunu görebilirsiniz.
DEMİR YOLU ULAŞIMI
İsviçre’nin her yerine, en ücra kesimlerine bile tren ile ulaşım sağlayabilirsiniz. Avrupa’nın neredeyse her yerinde demir yolu olduğundan dolayı bu şehre ulaşım sağlamanız son derece kolay olacağından eminim. İsviçre demir yolları SBB’nin web sitesinden nereye ne zaman gideceğinizi aramanız ve biletinizi almanız yeterli olacaktır. Ha ben eski kafalıyım da derseniz neredeyse her yerde olan kiosklardan veya satış ofislerinden biletinizi rahatlıkla kredi kartı veya nakit olarak alabilirsiniz. Yalnız şunu belirtmeme izin verin. İsviçre gerçekten deli pahalı. Bu pahalılık demir yolları içinde geçerli. 2017 yılında Bern – Cenevre arasına 65 frank vermiştim bilginiz olsun.
GÖL YOLU ULAŞIMI
Şehir göl kıyısında kurulu olduğundan dolayı böyle bir ulaşım şeklide yok diyemem. Göl kıyısındaki belirli noktalardan tek binişlik veya sınırsız binişli günlük kartlardan aldığınız taktirde güzel bi göl turunu diğer emsallerine göre son derece ucuza getirebilirsiniz. Bot turları gerçekten inanılmaz pahalı olabiliyorken bu geziler 3-10 frank arasında değişmektedir. Hava yağmurlu olduğundan dolayı maalesef ki kullanamadım. Kısmet bir daha ki sefere artık.
ŞEHİR İÇİ ULAŞIM
Şehir genelde çok yayvan bir yere yayılmadığından dolayı neredeyse her yere yürüyerek gidebilirsiniz. Yürümek her zaman benim tercihim olmuştur. En azından gözden kaçırdığınız şeyler olmuyor. Haricen birde uzak noktalar için şehir içerisinde işlek bir tramvay var. Kaldığınız hostel ve otele vardığınızda resepsiyon zaten size kalacağınız gün kadar ücretsiz kullanmanızı sağlayan biniş kartını veriyor. Bu kartı kullanarak istediğiniz kadar biniş yapabilirsiniz. Bu da bir alternatif olsun sizler için.
Taksi konusunu aklınıza bile getirmeyin diyorum. Şehrin uçuk fiyatları taksilere de yansımış. Boşu boşuna para vermeyin. Elinizde hazır ücretsiz şehir içi biletiniz varken kullanın derim.
NERELERDE KONAKLAYABİLİRİM?
Konaklama konusunda şehir son derece cömert davranıyor. Fransa yakınında bir şehir olduğundan dolayı öğrenciler ve günlük konaklayanlar için bol bol mekan var. Kalacağınız yerlerin konumu sizleri için önemli ise eski şehir civarında konaklamanızı öneririm. Ha ben ekonomi yapacağım da derseniz tren istasyonu ile Birleşmiş Milletler binasının arasında kalan kısım sırt çantalı gezginler için son derece uygun oluyor bilginiz olsun.
CENEVRE MUTFAĞI
Gelelim en güzel kısmına. Benim son derece hazırlık olduğum ve hiçbir lezzeti kaçırmamak için bütün tur boyunca ekonomi yaptığım kesim burası. Öncelikle belirtmek isterim ki pahalı bir şehir ve yeme içme de bir o kadar pahalı. Örnek verecek olursak eğer;
“Tren istasyonundan dışarıya çıktığımda nasıl bir yağmur vardı anlatamam. Yağmurum yağdığına mı üzüleyim yoksa barına bileceğim bir kafenin olmamasına mı bilemedim. Neyse dedim buraya yağmurdan dolayı gezmemek için gelmedim dedim koşar adımlarla ileride gözüme kestirdiğim Starbuks’a doğru yol aldım. Nasıl bir yağmurdur arkadaş hem soğuk hem de hızlı yağıyor. Bir şekilde kıyılardan köşelerden attım kendimi kafeye. Üzerimi başımı bir masaya bıraktıktan sonra hemen bi kahve almak için sıraya girdim. O esnada gözüm fiyat listesine dikildi. Görür görmez sesli bir şekilde çüş dedim. Buralara kadar gelmişim. Hazır internette var alalım maden bir kahve diye aklımdan geçirdim. Karamelli bi kahve beni ısıtacağını düşünerekten bir fincan söyledim ve hazır olun güzel kısmı geliyor. 6,90 frank ödedim.
Akşam yemek için dolaşmaya başladığımda hep aklımda olan o peynir föndü vardı onu yarın kullanmak istedim o yüzden kendimi hemen bir Mc Donald’s restoranına attım. Bir hamburger menü için insan 18 frank ister mi diye düşünürken vermiş bulundum. Ballandıra ballandıra yedim bende.”
Bu anlattığım ufak anının fiyat değerlendirmesini göz önünde bulundurmadan ben yiyeceğim arkadaşım derseniz eğer sizler için bir liste hazırladım. Cenevre’ye vardığınızda denemeniz gereken lezzetler burada;
ÇİKOLATA
Çikolata denildiğinde akla her ne kadar Belçika gelse bile buranında çikolataları hatırı sayılır derecede lezzetli. Çikolatanın en iyilerini ise Auer Chocolatier’dan alabilirsiniz. Sizler için bir linkini buraya bırakıyorum. Buradan deneme için çeşitli çikolatalardan biraz biraz alabilirsiniz. Daha fazla alacaksanız marketleri denemenizi tavsiye ederim. Birazcık pahalı diyebilirim.
FÖNDÜ
Müthiş İsviçre peynirini föndü olarak önünüze sunduklarını düşünün. Kokusu zaten bi başka tadı bambaşka. Şehrin en iyi peynir föndüsünü Les Armures’de yiyebilirsiniz. Haritalı konumunu alta bırakkıyorum.
EKONOMİ SEVERLER
Ekonomi yapmak isteyenler ve sıcak bir yemek yemek isteyenlerin tek adresi Migros. Gördüğüm kadarıyla neredeyse şehrin sakinlerinin bir çoğunluğu burayı kullanıyor. Migroslarda sıcak yemek bölümleri var ve restoranlara göre son derece de ucuz. Bilginiz olsun.
CENEVRE’DE GEZİLECEK YERLER – GÖRÜLMESİ GEREKİLENLER
CENEVRE GÖLÜ
Şehir Fransa yakınında olduğundan dolayı genel olarak halk Fransızca konuşmaktadır. Bu sebepten dolayı buraya Leman gölü olarak ta anılmaktadır. Orta Avrupa’da ki en büyük göllerden bir tanesi burasıdır. Hatta o kadar ki gölün bir tarafı İsviçre’de diğer kısmı ise Fransa sınırları içerisindedir. Muhteşem maviliklerin içerisinden eşsiz Alp dağlarının manzarasının tadını doya doya çıkartabilirsiniz.
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER BİNASI
Beyazlar içerisinde adeta Amerika’da ki Beyaz Saray’ı andırırcasına Ariana Parkı’nın içerisinde yeşilliklerin içerisinde yüzyıllık ağaçlar ile beraber bahçesinde tavus kuşlarının dolaştığı muhateşem bir yapıdan bahsediyorum. Cenevre burasının kullanım iznini verirken bir şart koşmuşlar. O da tavus kuşlarının serbestçe dolaşmasıymış. Öğrenince bende çok şaşırmıştım. Bu yapının içerisini dolşbilmek için önceden tur programına adınızı yazdırmanız ve mutlaka bir kimlik bilgisine eşdeğere sahip belge ile giriş yapmanız gerekmektedir.
JET D’EAU (SU ÇEŞMESİ)
Cenevre’nin ana simgelerinden bir tanesi burasıdır. Dünyanın en yükseğe çıkan fıskiyesinden bahsediyorum. Zaten arama motorlarına Cenevre yazdığınızda ilk karşılaşacağınız resim bu olacaktır. Genel bir bilgi verecek olursak saatte 200 km’lik bir hızla suyu yukarıya fışkırtıyor. Hem de 140 metre yukarıya. Nasıl bir su basıncı var siz düşünün? Gündüz görüldüğü gibi gece ışıklandırması da muhteşemdir. Görmenizi tavsiye ederim.
ULUSLARARASI KIZIL HAÇ VE KIZIL AY MÜZESİ
Genelde müzeleri şaşırtıcı ve etkileyici olduğunu düşünmüşsünüzdür değil mi? Bu ise tam tersi. Müze içerisinde genellikle Afrika’da ki yaşanmış açlığa, sefalete ait çok etkileyici resimler görebilirsiniz.
AZİZ PİERRE KATEDRALİ
Cenevre’ye vardığınızda ilk gezilecek yerler listesine buraya ekleyiniz. Son derece sade tutularak tasarlanmış ve bolca vitray bulunan bu katedral birbirinden güzel tapınakları ve şapelleri ile dikkat çekmeyi başarıyor. Kuzey kulesine çıkarak muhteşem bir Cenevre gölü manzarasını izleyebilirsiniz. Giriş saatlerine dikkat ederek ziyarette bulunmanızı öneririm.
MODERN VE ÇAĞDAŞ SANAT MÜZESİ
Aslına burası daha evvelinden eski bir fabrikaymış. Daha sonradan bunu şehircilik anlayışı ile düşünen belediye müzeye çevirmeye karar vermiş. İlginç bir nokta var. Müze senede üç defa iç dekorasyonunu değiştiriyormuş. Her seferinde farklı bir konseptle sizleri karşıladığını düşünsenize?
NEUVE MEYDANI
Cenevre’nin ana yaşamsal alanı burasıdır. Buluşmaların, dedikoduların ve eski dostlukların tekrar canlandığı meydan burasıdır. Meydan etrafında önemli binalara dikkat çekmenizi öneririm. Victoria konser salonu, büyük tiyatro, Rath müzesi ve Cenevre müzik konservatuarı bu meydanda bulunmaktadır.
İNGİLİZ BAHÇELERİ VE ÇİÇEK SAATİ
Benim en sevdiğim kısım burası. Bir merakla gitmiştim. Mevsimine göre renk renk çiçekler her zaman sizlere gülümsermişçesine biz buradayız diyorlar. Söylenilene göre park içerisinde 600 den fazla çiçek türü bulunuyormuş. Güneş enerjisi ile çalışan o kocaman çiçek saatini de görmeden gelmeyin derim.
RHONE CADDESİ
Ana alışveriş caddesi burası. Bizde ki İstiklal caddesininim bir benzeri diyebilirim. Etrafta dolaşırken dünyaca ünlü markaları ve bol bol çikolatacı görebilir, gönlünüzce alışveriş yapabilirsiniz.
REFORM ANITI
John Calvin’in anısına 400. Doğum gününde eski şehir duvarı üzerinde inşa edilmiştir. Cenevre üniversitesinin bahçesinde yer almaktadır.
KIRIK SANDALYE ANITI
Birleşmiş Milletler binasının hemen karşısında yer almaktadır. Kocamaaaan bir sandalye . Savaş sırasında mayından dolayı bacağını kaybedenler için anıtsal olarak dikilmiştir.
YÜKSEK ENERJİ FİZİĞİ LABORATUARI (CERN)
Şehir merkezinden uzakta öncelikle bunu bilin. Ufak bir tramvay yolculuğu ile Cern’e varabiliyorsunuz. 18 numaralı tramvaya binip 20 dakikalık bir yolculuğun sonunda hop diye Cern’e varabilirsiniz. Öyle elinizi kolunuzu sallaya sallayada gidemiyorsunuz belirteyim. Önceden belirtilmiş turlara katılarak bu bilim merkezini gezebiliyorsunuz. Bilmenizde fayda var. Turlar İngilizce veya Fransızca olarak düzenlenmektedir.
SON NOTLAR
Öncelikle çok zevkli bir şehir. Gezerken canınızın sıkılmasına izin vermiyor. İnsanları son derece saygılı ve yardımsever. Şehrin biraz pahalı olduğunu göze almanız ve buna göre hareket etmenizi öneriyorum. Yoksa gereğinden fazla bir bütçe açığı verebilirsiniz.
Harika bir yazı olmuş sagolun