Ve burayı da ziyaret etme şerefine yakalamış bulunmaktayım. Bir gün iş çıkışı Eskişehir yolunu tuttum. Sağ olsun Süleyman isimli bir arkadaşım beni harikulade ağırladı. Hakkını ödeyemem açıkçası. Her ne kadar Eskişehir gezime biraz yağmur biraz da kar damgasını vursa da gezimi rezil etmedi.
İş çıkışı Eskişehir’e giderken bir yandan da radyodan haberleri dinliyordum. Yağışlı bir hava olacağını ve dikkatli sürülmesi gerektiğini sürekli hatırlatıyorlardı. Her şey sakin başladı açıkçası. İnegöl’e geldiğimde sanki gök yarıldı ve aşağıya sular inmeye başladı öyle bi yağmur. Eskişehir’e vardığım gün gece 11:30’a kadar yağmur yağdı. 11:30’dan sonra neyse ki kesildi derken bu sefer de bir kar yağdı anlatamam. “Bu ne arkadaş?” dedim demesine de eğer böyle olursa kalacaktım mecburen. Karşı hava da pek araç kullanma niyetim yok. Sabah kalktığımda ise sanki hiç bir şey olmamış gibi hava günlük güneşlik etrafta kar felam yoktu. Doyasıya gezdim Eskişehir’i.
ESKİŞEHİR’E NASIL GİDİLİR?
Eskişehir ulaşım konusundan diğer şehirlere oranla ulaşımı en kolay olan şehir diyebilirim. Gerek hava yolu gerek demir yolu gerekse de kara yolu ulaşımının çok yoğun olarak kullanıldığı en önemli şehirlerden. Özellikle demir yolu İstanbul üzerinden gelecekler için büyük alternatif olacaktır. Son zamanlarda hızla yaygınlaşan hızlı tren burası için son derece kullanışlı ve diğer ulaşım yöntemlerine göre de son derece ucuz. Kara yolu diğer bir alternatif olarak sınıflandırılabilir. Terminale gidip herhangi bir yazıhaneden “Ben Eskişehir’e gideceğim. Bana bilet satar mısın?” demeniz yeterli olacaktır. Neredeyse her 15 dakikada bir ülkenin her yerinden oraya giden bir otobüs bulmanız mümkün olacaktır. O denli kolay yani.
Şehir içi ulaşım sanılanın aksine karışık olmadığı gibi tramvay en kolay ve en sık kullanım şeklidir. Tramvay hattı Eskişehir için son derece önemli ve kullanışlı. Her yere tramvay ile ulaşım sağlamanız mümkün olacaktır. Diğer alternatif olarak şehir içerisinde taksi kullanmakta mümkün ama tramvaya oranla biraz sıkıntılı ve son derece pahalı. Ama gece belirli bir saatten sonra tramvay olmadığı için gece kulübünden çıktığınızda veya bir mekanda geç saate kadar kaldığınızda elinizin altında şahsi bir aracınız olmadığını düşünüldüğünde taksi kullanışlı olacaktır.
Ayrıca bir de Eskişehir’e has özelliklerle donatılmış Venedik vari gibi gondolları porsuk çayının üzerinde bulmanız mümkündür. “Venedik’e gidemiyorsak goldola binemeyeceğimiz anlamına gelmiyor.” Demeden evvel porsuk çayına göz atmanızı öneririm. Yazın akşam üstü o keyfi yaşamanızı isterim.
ESKİŞEHİR DE NELER YENİR? NELER İÇİLİR?
İç Anadolu bölgesine hakim büyük şehirlerden olan Eskişehir genel ağırlıkla iç Anadolu mutfağına hakimiyetine sahip. Öğrenci memleketi olmasının sebebi ile Türkiye’nin her yerinden gelen öğrencilere hitaben her çeşit lezzeti bulmak mümkündür. Buralara kadar gelmişken neler yenir diye düşünürken göze hemen hemen her yerde koca koca tabelalar ile çibörekler çarpabilir. Dikkatinizi çekerim çiğ börek değil çibörek. Her çeşidi yapılıyor ama en iyisi kıymalı olanlar. Neresi iyi yapılır diye bişey sorsanız pek bi bilgim yok bir çok yerde yedim. Fakat her yerin lezzeti herkesin ustalığı farklı. Çeşitli çeşitli dükkanlarda deneyiniz efenm. Ağız tadınıza uygun en iyi çibörekçiyi bulacağınızdan eminim.
Eskişehir’de denemenizi istediğim bir diğer lezzet ise balaban kebabı. Aslında bunun ismini kolestrol kebabı olarak değiştirilmesi lazım. Öle bir görüntü geliyor ki masaya, foşur foşur akan yağlar ne bilim efen o etin lezzeti anlatamam ama yine de olsa ucundan da bi bakmanızı tavsiye ederim. Toyga çorbası, cimcik mantısı, haşhaşlı çörek de yörede ünlü olan diğer tatlardan.
ESKİŞEHİR’DE GEZİLECEK YERLER
Geldik zurnanın zort dediği konuya. Herkes bunu merakla beklediğinden eminim. Bir çok defa geldim Eskişehir’e ve bir çok defa da geleceğimden eminim. Kimi gece eğlenmek için kimi ise dolaşmak eş dost ziyareti için. Her seferinde kendini yenileyen bir şehir. Her seferinde de yeniliklerin eklendiği bir yer. Her seferinde daha eğlenceli geliyor burası bana. Kısaca sıralamak gerekirse;
- Tarihi Odunpazarı Evleri
- Haller Gençlik Merkezi
- İki Eylül Caddesi (Namı değer Doktorlar)
- Porsuk Çayı ve Adalar Bölgesi
- Barlar Sokağı
- Eti Arkeoloji Müzesi
- Tarlabaşı Çarşısı
- Lületaşı Müzesi
- Çağdaş Cam Sanat Müzesi
- Yılmaz Büyükerşen Balmumu Heykel Müzesi
- Sazova Parkı
- Kent Park
- Sualtı Dünyası
- Karikatür Müzesi
- Devrim Otomobili – Tülomsaş
- Kaplıca ve Hamamları
- Şelale Park
- Japon Bahçesi
- Kanlıkavak Parkı
- Kurşunlu Camii ve Külliyesi
Dedim ya son derece hızlı gelişen bir şehir burası nereden ne çıkacağı belli olmuyor. Her köşesinden bir çeşme, her köşesinden bir heykel fırlıyor. Canı sıkılmaz burada insanın.
ESKİŞEHİR’DEN YAPMADAN DÖNÜLMEYECEK ŞEYLER
- Çibörek ile güne merhaba diyebilirsiniz. Çibörek ve çay ayrılmaz ikili diyebilirim.
- Porsuk çayında gondol keyfinin tadına varıp Venedik yaşantısını Eskişehir’de tadın.
- Şehirdeki heykelleri keşfedin.
- Odunpazarı’nda evlerin arasında kaybolun.
- Sazova’da güneşin batışını izleyin.
- Lületaşı almayı unutmayın.
BONUS MEKAN
Ben şahsen kahve delisi birisi olarak Süleyman’ın fikrine güvenerek bir mekana girdik ki ne giriş. Mekanın ismi BLACK CAT nere tam bilmiyorum ama kesinlikle bir kahve sever olarak 10 puan aldı diyebilirim. Kahve sever kişilere dünyanın her yerinden kahveleri sunuyor. Buralara kadar gelmişken bir görün derim.
Süleyman T. İthafen