Herceg-Novi. Çok uzun zamandır ismini duyduğum ama Karadağ’a her geldiğimde es geçtiğim bir şehir burası. Neden bilemiycem ama her seferinde es geçtim burayı. Daha fazla es geçmemek için burayı ilk fırsatta ziyaret etmek için planladım ve bu planıma sadık kalarak ziyaret ettim. Sizler için gezdim. Ki Budva veya Kotor kadar popüler olmasa da İtalyanların en çok tercih ettiği kafa dinlemelik şehirlerden birisi diyebilirim. Haydi, şimdi bu şehir hakkında bildiklerimi ve öğrendiklerimi sizlere anlatayım.
ÇALKANTILI TARİHİ
Kotor körfezi girişinde, orjen dağının eteklerinde bulunan bir kıyı kentidir. Herceg-Novi Adriyatik kıyılarının en genç şehri olmasına karşı geçmişinde çokça çalkantılar yaşamıştır. Castelnuovo’nun bir parçası olan Herceg-Novi uzun yıllar İtalyanların kontrolünde kaldıktan sonra 1482 yılında Osmanlı İpmaratorluğu tarafından fetih edilmiştir. Daha sonradan Venedikliler bu kenti kontrol altına almışlar ve bugünkü kıyıları Karadağ topraklarında bulunan Arnavutluk Veneta’sına dahil etmişlerdir. Halen bile Venedik’te şehir Castelnuovo olarak bilinmektedir. Uzun süre Venediklilerin elinde kalan şehirde Venedikliler köklü değişiklikler yapmıştır. Şehir duvarlarını ve kulelerini yeniden biçimlendirmişlerdir. Fakat sonradan 1960’lı yıllarda meydana gelen bir depremle yok olmuştur. 1798 de Herceg-Novi Habsburg Avusturya’ya eklendi. Çalkantılı yaşamı olduğunu söylemiştim. 1805 yılında Pressburg Anlaşması gereği Rusya’ya devredildi. Her ne kadar coğrafi konum olarak uzak olduğu söz konusu edilse de Ruslar 2 sene boyunca bu şehri işgal etti. 1807 yılında tekrar yeni bir anlaşma olan Tilsit anlaşmadı kuralları çerçevesinde Fransız imparatorluğuna devredildi. Fransız İmparatorluğu yönetimin başına geçtikten sonra Ruslar kenti terk etmek durumunda kaldı. 1809 Yılında yeni kurulan Damlaçya Krallığına katıldı. Ve yine 1814 yılında bir gurup Karadağ destekçisi yapmış oldukları baskılar sonuç vererek Dalmaçya Krallığından ayrılıp Avusturya-Macaristan kontrolüne verildi. 1918 yılına kadar da kontrol Avusturya-Macaristan İmparatorluğunda kaldı.
1. Dünya savaşı sırasında Avusturya-Macaristan İmparatorluğu yenildiğinden dolayı kentin egemenliği Sırplara devroldu. Ve halk sırpları slav kurtuluşçuları olarak selamladı. Körfez daha sonra kendini ilan eden Slovenya, Hırvatistan ve Sırbistan devletinin bir parçası oldu. 1929 yılında isim değişikliği dolayısıyla otomatik olarak Yugoslavya’nın bir parçası oldu. Yugoslavya dağılmasının ardından Uzun süre Sırbistan’ın himayesinde bulundu. 2006 yılında bağımsızlığını ilan eden Karadağ kent için hak talep etti ve o günden bu yana bağımsız Karadağ Cumhuriyetine aittir.
HERCEG-NOVİ HAKKINDA
Şehir her ne kadar Boka Kotorska olarak bilinen Kotor Körfezinde olsa ve Budva ve Kotor kadar popüler olmasa bile kendi çapında bir popülaritesi var. Kent plajları ve gece hayatından daha çok sağlık turismi ve spaları ile meşhurdur. Şehirde ve yakınlarında bol bol şifalı sular, şifalı çamur havuzları, spalar, hamamlar mevcuttur. Buralara kadar gelmişken bi çamur havuzuna atlamamak olmaz açıkçası. Bölgede bir de şifalı su kaynakları var. Bizim bildiğimiz maden sularının sıcak kaynak hale gelmiş ve bunları şehir akıllıca kullanarak bir sağlık turizmine çevirmiştir.
HERCEG-NOVİ ULAŞIMI
Açıkçası sanılanın aksine ulaşım biraz karışık. Nereden ne yapılır giblerinden düşünürken kendimi yollara bıraktım. Kentte maalesef bir hava limanı yok. 2 farklı hava yolu ulaşımı seçeneğiniz olacak bu yer hakkında. Şöyle açıklayacak olursak eğer;
Dubrovnik üzerinden aktarım seçeneği düşünülebilir. Dubrovnik hava limanına ulaşıp oradan Kotor otobüsüne binip yol üzerinde inebilirsiniz. Bu seçeneği vizesi olmayanlar direkt es geçebilirler.
Diğer seçenek Karadağ içi hava limanı ulaşımı. En yakın hava limanı Tivat hava limanı. Ama çok kullanılan bir hava limanı olmadığında seferler son derece sınırlı ve pahalı olabilir. Podgorita hava limanı Karadağ’nın merkez hava limanı buradan Budva’ya otobüsle gelip Dubrovnik otobüsüne binip Herceg-Novi durağında inebilirsiniz. Biraz ulaşım sıkıntılı açıkçası.
Başka bir seçenek ise Saraybosna hava limanı. Yine birkaç otobüs ile bu şehre ulaşabilirsiniz.
Kara yolu ulaşımı konusunda da biraz sıkıntı yaşamanız mümkündür. Normalde Hırvat sınırlarına geçtiğinizde ulaşım sıkıntısı yaşamazsınız ama Karadağ’da bu işler böyle yürümüyor. Bol dolambaçlı yollar ve keskin virajlar yolculuk sürenizi uzatabilir. Ama otobüs konusunda da sıkıntı yaşayacağınızı sanmıyorum saat başı Kotor veya Budva üzerinden otobüs bulup şehri ziyaret edebilirsiniz.
KONAKLAMA OLAYI NASIL?
Konaklama işi ise gezinin en kolay kısmı diyebilirim. Gerek eski şehir olsun gerekse de şehrin hemen yakınlarındaki konaklama noktaları olsun bol bol her şeyden var. Dedik ya sağlık turizminin öncülerinden bir kent diye. Buna istinaden şehirde bol bol konak noktası var. Tabi sezonuna göre değişiklik olacağını göz önünde bulundurarak yüksek sezonda ziyaret öncesi rezervasyon yapmayı unutmayınız. Ben kalmadım burada o konuda fazla bir bilgim yok. Zaten turistik ziyaret edecekseniz yarım gün ayırmanız yeterli olacak. Alternatif olarak Kotor veya Dubrovnik’te konaklama yapabilirsiniz.
YEME İÇME
En can alıcı kısım burası benim için. Sabahın köründe vardığım kentte kahvaltılık ararken köşe başı Pekara yani balkan coğrafyasının vazgeçilmez kahvaltı noktası fırınlara rastlamanız olasıdır. Bizim fırınlarla karıştırmayın. Fırınları gerçekten zengin. Haricen etrafta dolaşırken çokça restoran ve kafe buldum. Eski şehrin içerisinde kaybolurken bu kafeler artarken restoranların azaldığını görebilirsiniz. Eski şehirden kendinizi merdivenlere bırakıp sahil kısmına indiğinizde sizleri upuzun bir sahil ve bolca restoran bulabilirsiniz. Malüm sahil kesiminde ne yenir diye düşünmeden kendinizi denizin nimetlerine bırakabilirsiniz.
GEZİP GÖRÜLEBİLECEK YERLER
Her ne kadar fazla zamanım olmasa ve yarın günümü ayırsam bile bu şehir için çokça duyumum var ve bunların büyük kısmını gezdim sizler için. Osmanlının izlerine sahip bu güzel kentte gezilebilecek noktaları başlıca sıralayacak olursak;
- Eski Şehir
- Mavi Grotto
- Savina Manastırı
- Saat Kulesi
- Mamula Kalesi
- Başmelek Aziz Mikail Kilisesi
- Mare Kalesi
- Kanli Kula
- Kral Tvrtko Anıtı
- Dobrec Plajı
SON NOTLAR
- Kısa tutmanızı öneriyorum. Sağlık turizmi için ziyarette bulunuyorsanız konaklamanız olasıdır ama konaklamanızı buralarda yapmanızı önermem. Daha renkli olan Kotor veya Budva’da yapmanız daha mantıklı olacaktır.
- Gece hayatı çok sönük gece hayatı için buralara kadar geleceğinize Budva Tek noktanız olsun.
- Yeme içme konusunda rahat olabileceğiniz bir şehir Budva veya Kotor’a göre son derece ucuz ve bol çeşit bulabilirsiniz.
- Ulaşım konusuna dikkat edin. Kotor veya Budva’ya gidecekseniz tamam ama Dubrovnik’e geçecekseniz bilet konusunda sıkıntı yaşayabilirsiniz. Bileti şoför veriyor ama araba doluysa sizi almıyor bir sonraki arabaya kadar beklemeniz gerekebilir. Ki bu da biraz sıkıcı. Diyelim ki beklediniz. Nereden bileceksiniz ki bu arabanın da dolu olmadığını. Bu işi garantiye alabilmek için Kotor’a geri döndüm ve Kotor’dan tekrar Dubrovnik bileti alıp yoluma devam ettim.