Güney Fransa sahillerinin, Cote d’Azur bölgesinin incisi ve başkenti olan Nice’den selamlar. Bazılarınız şimdi buranın okunuşu konusunda biraz tereddütte düşecektir. Hiç kasmadan ben belirtiyim. Nice diye yazılır “Nis” diye okunur. Her ne kadar yazılışı İngilizce ile okunurken “Nays” olsa da maalesef ki burası Fransa ve Fransızlar İngilizce okunuşundan hiç hoşlanmıyorlar. Güney Fransanın en güzel sahil kesiminde bulunan Nice, turistlerin en uğrak noktalarındandır. Uçsuz bucaksız plajları ile sizleri selamlarken derin maviliklere karşı ayaklarınızı uzatım soğuk bir içecekle Nice ile birlikte tatilin keyfini yakalayabilirsiniz.
NİCE’DE KONAKLAMA
Belki de Avrupa’nın en pahalı sahil kesiminde dolaşıyor olabilirsiniz. Fransız rivierası olarak bilinin Cote d’Azur bölgesi sırt çantalı gezginler için pek tercih edilen bir nokta değil. Ama yaşama kurallarını öğrendikten sonra burası sizin için son derece kolay bir nokta olacaktır. Zenginlerin arka bahçesine giripte doyasıya oyun oynamanın, tatilin tadını nasıl çıkartırım gibilerinden soruları kafanızda canlandırmadan evvel şu konuya nokta koymak istiyorum. Normalde Avrupa’da bir çok noktada 10-20€ gibi komik rakamlarla kalırken burası için bu fiyatlar pek makul olmasa da kendine göre bir pahalılığı var. Daha pahalı şehirler tabi ki de var buralarda. Ortalama 40-60€ arası değişen hostel fiyatları sizleri korkutmasın. Sezon dışında ziyarette bulunacaksanız bu rakam belki bir tık daha düşük olacaktır ama yine de sırt çantalı gezginler için bütçe düşmanı şehirler arasına girebilir. Ben konaklama konusunda Hotel Paradis’i tercih ettim. Gerek sahile yakınlığı ile olsun, gerek se de şehir merkezinin konumu olsun lokasyon olarak son derece mükemmeldi. Karşılaması ve konuk ağırlaması son derece muntazam tutulmuştu.
NİCE’DE GEZİLECEK YERLER
Öncelikle şunu belirtmek isterim ki, ben kendi adıma buraya geldiğim zaman kesinlikle hiç pişmanlık yaşamadığımı aksine tekrar tekrar geleceğim konusunda emin olabilirsiniz. Nokta atışı dahil yapılabilecek bir yer. Sırt çantalı gezginlerinde ne yapıp edip burada en azından 2 gün geçirmelerini, denizin, güneşin ve Fransız rivierasında ki muntazam güzelliklerin tadını çıkartmanızı öneririm. Şunu belirtmek isterim ki normalde ak deniz kıyıları bizim ülkemizdeki gibi kumla kaplı değil. Çakıllarla kaplı olduğunu belirteyim. Sonradan pişman olmayın. Ha “Bunun ne zararı var?” derseniz de benim açımdan zarardan çok yararı daha çoktu. Yok şortuma kum girdi, ayağıma kum bulaştı gibi derdiniz tasanız olmuyor. O yüzden alın havlunuzu atın bir yerlere güneşin ve denizin tadını çıkartın. Şehir genel olarak deniz turizminin odak noktası olsa da yine de şehirde görmenizi istediğim yerleri mevcuttur. Bunları da şu şekilde sıralayabiliriz;
- Vieux Nice (Eski Nice)
- Cours Saleya
- Promenade des Anglais
- Matisse Müzesi
- Massena Meydanı
- Rus Ortodoks Katedrali
- Garibaldi Meydanı
- Colline du Chateau Nice
SON HATIRLATMALAR
Öncelikle akıllarınızda kalan bir soruyu hemen yanıtlamama izin verim. Evet burası pahalı bir şehir. O yüzden harcamalarınıza dikkat edin. Olabildiğinde restoranlarda meşrubat içmemeye çalışın. Neredeyse yemekle aynı fiyattan veriyor bazı yerler. Restoranlara oturmadan evvel kapıdaki menüleri inceleyin bütçenize hangisi uygunsa ona göre oturun.
Fransızlar çok gıcıktır. İngilizce konuşursanız size yardımcı olmazlar! Gibilerinden tanılar burada geçerli değil. Güney bölgesindesiniz Fransa’nın. Şehir zaten azına kadar turist dolu. Herkes yardım sever. Gönül rahatlığı ile birilerinden bir şeyler isteyebilirsiniz. Bu yakanın insanları son derece kibar ve yardımseverler.
Plaja inecekseniz iki seçeneğiniz var. Paranız varsa beach kulüplere yoksa da halk plajlarına. Ama ucuz bir tatil olmasından yanasanız halk plajları tercihimiz olacaktır.
Şehir son derece güvenli. Milletin lafına uymanın. Turist mevsiminde gittiğim ve Euro2016 olduğu için sıkı bir güvenlik vardı. Yine de tedbiri elden bırakmamak gerekir.
