Zdravei. Bulgaristan ve balkanların en iyi eğlence başkentine hoş geldiniz. Gerek tarihi dokusu olsun, gerek balkan mutfağı olsun gerekse de gece hayatı olsun her bir köşesi dolu dolu olan bu şehirde sizleri birçok sürpriz bekliyor olabilir. Öncelikle bir bende bir Bulgar olaraktan doya doya anlatmak istiyorum. Balkan yarımadasının merkezinde Karadeniz kıyılarında bir liman ülkesi olma özelliğine sahip Bulgaristan, zamanında Asya ve Avrupa’nın kilit noktasında olduğu için birçok millet egemenliğine almak istemiş bu ülkeyi. Zamanında Trakyalılar, Romalılar, Osmanlılar niceleri gelmiş geçmiş buralarda. Daha evvelden ismi Serdi olan şehir Romalılara geçtiğinde Serdika olmuş. En son olarak ta Osmanlı himayesine geçtiğinde şu anki ismi olan Sofya konmuştur. Zaman içerisinde o kadar çok millet gelip geçmiş ki, kimileri yakıp yıkmış Sofya’yı, kimileri de baştan yatarmış. Bu sebepten dolayı da kültürel farklılıklardan zengin mirasa sahip olarak günümüze kadar gelmiştir.
SOFYA’YA ULAŞIM
Sınır komşumuz olan Bulgaristan’a ulaşım son derece kolay. İsterseniz tarifeli seferler düzenleyen uçak firmaları ile ulaşabilirsiniz, isterseniz de kara yolu ile ulaşım sağlayabilirsiniz. Ki benim size tavsiyem benim yaptığım hatayı yapmayınız! Önemli günlerde özellikle bayramlarda kesinlikle ve kesinlikle kara yolu kullanmayın. Sınırda inanılmaz bir trafik oluyor saatlerce yollarda uzun kuyruklar görebilirsiniz. Sırf bunu yaşamamanız ve sinir krizleri geçirmemeniz için önemli günlerde yapacağınız ulaşımlarda genellikle hava taşımacılığını tercih ediniz. Ki karayolu ile de ulaşım sağlayacaksanız da bir ay evvelsinden mutlaka biletlerinizi almanız olacaktır. Türkiye’deki göçmen sayısı son derece fazla olduğu için bu günlerde ulaşım da ek seferler olmasına ramen bilet bulma konusunda sıkıntı yalayabilirsiniz. Şehir son derece düzenli olduğu için ben gelende daha evvelden yapmış olduğum bir plan çerçevesinde yürümeyi tercih ettim. Siz taksi, metro veya diğer ulaşım araçlarını rahatlıkla kullanabilirsiniz. Dönüşümü de kara yolu ile yaptığım için şunu sizlere belirtmek isterim; Almış olduğunuz gidiş dönüş biletiniz Türkiye’deki gibi bir sistem çerçevesinde değildir. Mutlaka araca binmeden evvel otobüs biletinize bile Check-IN yaptırmayı unutmayınız.
SOFYA’DA GEZİLECEK YERLER
Eski bir Osmanlı kenti olan Sofya da fazlasıyla Osmanlı eserleri bulmanız mümkündür. Şehirde dolaşılacak ve görülmesi gereken yerleri kısaca sıralayacak olursa;
- Aleksander Nevski Kilisesi
- Aleksander Nevski Crypt
- Çar Osvoboditel Heykeli
- Ulusal Meclis
- Ulusal Yabancı Sanat Galerisi
- Aya Sofya Kilisesi
- Boyana Kilisesi
- Merkez Sofya Sinagogu
- Borisova Gradina Park
- Etnografya Müzesi
- Kral Sarayı
- Ulusal Sanat Galerisi
- Sosyalist Sanatlar Müzesi
- Kodi Seyfullah Efendi Camii
- Eski Komünist Parti binası
- Başkanlık Sarayı
- Sveta Nedelya Katedrali
- Sveta Petka Samardjiska Kilisesi
- Banya Başı Camii
- Vitosha Bulvarı
- NDK – Ulusal Kültür Sarayı
- Ivan Vazov Ulusal Tiyatrosu
- Ulusal Tarih Müzesi
Bu liste uzar gider ama başlıca gezilmesi gereken yerleri bu şekilde sıralamamız mümkündür. Daha detaylı bilgi için ufak bir araştırma ile size daha uygun olan yerleri bir plan yapıp yürüyerek dolaşmanız daha iyi. Şehirde size her bir köşede dediğim gibi sürprizler karşılayabilir.
SOFYA’DA KONAKLAMA
Son derece geniş bir yelpazeye sahip olan bu koca şehirde dışarıda bile kalsanız insanları o kadar yardımsever ki mutlaka sizi birisi evine davet eden birisi mutlaka olacaktır. Ama ortalaması 7€’dan başlayım bütçenize göre olacaktır.
SOFYA MUTFAĞI
En sevdiğim bölüm diyebilirim bu kısmı. Öncelikle şunu belirtmek isterim ki ülkenin genel çoğunluğu Hristiyan olduğu için oldukça domuz eti sever bir milletler. Domuz yemek istemeyen kişiler için bu şehirde biraz sıkıntı yaşayabilirsiniz. Genel anlamda neredeyse her şeyde domuz eti veya ürünü kullanıyorlar. Ama şunu belirteyim domuz eti kullanmayanlar için son derece de lezzetli bir mutfakları var. Zamanında egemen olan devletler kendi mutfak kültürlerini buraya işletmiş diyebilirim. Öncelikle bu koca şehre geldiğinizde yemeniz gerekenleri sıralayacak olursak;
- Baniçka: Büfelerde ya da fırınlarda bulabileceğiniz Bulgar böreği olan peynirli Baniçka’yı mutlaka denemenizi öneririm.
- Tarator: Soğuk çorbadır ve cacıktan esinlenilerek yapılmıştır. Özellikle yaz aylarında sıklıkla tercih edilen bir çorbadır.
- Shkembe Chorba: Adından da anlayacağınız gibi işkembe çorbasıdır.
- Shopska Salatası: Bulgaristan’ın meşhur salatasıdır. İçerisine salatalık, domates, közlenmiş biber, soğan, rendelenmiş beyaz peynir, zeytin, zeytinyağı ve sirke konulur.
- Snezhanka: Yoğurt salatasıdır. Yoğurda salatalık, sarımsak, yağ, dereotu ve yerine göre ceviz ve maydonoz karıştırılarak yapılır.
- Kebapche: Kebap. Çoğunlukla dana etinden olsa da, bazı yerlerde domuz kebabı da bulunur.
- Poniçka: Baniçka’nın kardeşi gibi resmen. Donut gibi hazırlanıp, yağda kızartılır.
- Akıtma: Bildiğimiz krep.
- Kifla: Bu bildiğimiz kruvasan gibi benzese de içindeki marmelatlar tadını tamamen değiştiriyor. Son derecede popüler olan bu çörek her daim tüketilir.
- Lutenitsa: Sabah kahvaltısında bu sos yoksa sabah kahvaltısı yapılmış sayılmaz. Kesinlikle tavsiyemdir.
- Boza: Bildiğimiz boza değil öncelikle bunu belirteyim. Tadı tamamen farklı.
- Zagorka: Bulgaristan’ın en iyi birasıdır. Kesinlikle Zagorka’sız bir gün düşünülemez.
Bu kadar çok şey okuduktan sonra “Hadi Bulgar’a gidelim!!!” dediğinizi duyar gibi oldum sanki. Evet her ne kadar bu ülke ülkemize vize uygulaması yapsa da Türkiye’den zorlu bir vize alma aşaması yok. Sadece gidiş dönüşünüzü, banka bilgilerinizi ve nerede olacağını bildirin vize bedelini ödedikten sonra en geç 1 hafta içerisinde vizeniz hazır. Ülke Avrupa birliğine üye olmasına ramen Schengen Bölgesinde değildir. Bu yüzden kendi vizelerini veriyor. Bulgar vizesi ile Schengen Bölgesine çıkamıyorsunuz maalesef. Ama elinizde hali hazırda bir Schengen vizeniz varsa da buraya direkt vizenizle giriş yapabiliyorsunuz. O zaman “Khaiide, neka da otide v Sofiya.” Sağlıcakla kalın.