Zagreb Gezi Rehberi

Sonunda geldim. Neden sonunda der gibilerinden duydum sanki? Uzun zamandır ha geldim, ha geleceğim, ha bugün, ha yarın derken baktım bu işin sonu yok en kısa sürede ziyaret etmek istediğim şehirler arasına soktum ve Zagreb’e vardım. Yaklaşık 4 veya 5 senedir “Giderim ne olarak. Şunun şurasında komşu zaten” gibilerinden sallamalarla her seferinde uğramaz oldum Zagreb’e. Neden bilmiyorum ama pek te gidesim yoktu açıkçası.

Sava nehri kıyısında boylu boyunca yayılmış, Hırvatistan’ın en büyük kenti Zagreb. Büyük olması öyle aman aman kalabalık, ne bileyim efendim öyle aman aman milyon zibil insan olacağı anlamına gelmiyor. Nüfus ortalama 1 milyonun üzerinde. Ama bu rakam sizleri korkutmasın, şehir olabildiğince sakin ve rahat bir yer. Nüfusunun çoğunluğunu Hırvatların oluşturduğu şehir, Avrupa şehirleri arasında en yeşil şehir olarak da adından söz ettiriyor. Türkiye gibi dört mevsimi barındıran bu güzel Akdeniz ülkesinde bir günde dört mevsimi bile yaşayacağınız acayip bi dengesiz şehir diyebilirim. Akşam uçağı ile vardığım şehirde bi soğuk var ki anlatamam. Kendi kendime dedim “Ne oluyor böyle?”. Soğuğa alıştıktan kısa bir süre sonra bir sıcak bastırdı obaaa anlatamam size. Nasıl bir dengesiz havası var anlatamam. Belki de benim ziyarette bulunduğum mevsimden kaynaklı ama bu kadar sıcaklık farkı da biraz abes kaçtı sanki. Neyse Zagreb ’ten bahsetmeye devam edelim.

Yugoslavya’nın dağılmasından hemen sonra kurulan balkan coğrafyasının Akdeniz kıyıları boyunca uzaman, dalmaçya kıyılarının ve son zamanlarda gündemde olan dizlerin çekim yeri olan Hırvatistan zamanında tabi ki de Türkiye’den vize istemeyen bir ülke idi. İdi diyorum çünkü Avrupa Birliği uyun sürecinde birlik içine girdiği için maalesef ki Schengen bölgesi çerçevesinden biz Türklerden vize ister durumuna geldi. Bunla beraber Türkler bu ülkeye küstü ve uğramaz oldu. Ama son zamanlarda tekrar Türklerin sevgisini tekrar kazanmaya başladı. Zagreb ülkenin en geniş alana yayılmış başkenti statüsünde olan bir şehri. Ankara ile aynı yapıya sahip olduğu söyleniliyor.

ZAGREB’TE ULAŞIM

Hava Yolu Ulaşımı; Hava yolu ağı konusunda kendi statüsündeki şehirlere oranla bir tık daha gelişmiş olan bu şehirde, Türkiye üzerinden haftanın her günü ve günün belirli saatlerinde birden çok sefer düzenlenmektedir. Aktarmalı ulaşabileceğiniz gibi direkt uçuşlarda mevcuttur. Hırvatistan’ın resmi hava yolu şirketi olan Croatia Airlines’in ana üssü olarak kullanılan bu havalimanında maalesef ki ucuz Low Cost hava yolu şirketleri sefer düzenlememektendi. Olsa fena olmazdı. Ama dediğim gibi stratejik olarak şehir neredeyse 2 saat kara yolu yolculuğu ile bir çok ülkeye yakın bir konumda. Hava alanından turist danışmadan yardım alarak şehir merkezine giden otobüslerin yerini sorabilir ve 30HKR (2017 Ağustos) karşılığında şehir merkezine yakın bir yerde bulunan merkez otobüs istasyonuna varabilirsiniz.

Kara Yolu Ulaşımı; Hırvatistan belki de balkanların en iyi kara yolu hattına sahip ülkesi diyebilirim kendimce. Özellikle Zagreb ve ileri şehirlerden başlayıp dalmaçya kıyıları boyunca uzanan Adriyatik karayolu ülkenin en önemli karayolu hatlarından biridir. Normal şartlarda balkan coğrafyasında dolaşan arkadaşlar bilirler. Balkanların neredeyse tamamı dağlık kesimde olduğundan dolayı ulaşım gerçekten çok sıkıntılı ve dolambaçlı oluyor. Adriyatik karayolu bu sıkıntıyı büyük ölçüde Hırvatistan için kaldırmış bulunmakta. Şehir coğrafi olarak çok iyi bir konumda olduğundan dolayı çevre ülkelere ve Hırvatistan’ın diğer şehirlerine ulaşım kara yolu ile kolayca sağlanmaktadır. Bu konuda sıkıntınız olacağını düşünmüyorum. Şehir içinde ise genelde yürüyerek dolaşabileceğiniz gibi yürümeyi sevmeyen arkadaşlar için bol bol şehir içi otobüs ve tramvay mevcut İstediğiniz yere istediğiniz duruma göre günlük, tek sefer, veya farklı durumlara uygun bilet alarak kolaylıkla ulaşım araçlarını kullanabilirsiniz.

Demir Yolu Ulaşımı; Neredeyse Hırvatistan’ın her bir köşesine ulaşan demir yolu ağı, sınırları aşıp uluslar arası demir yollarına bağlanmaktadır. İnterrail yapan arkadaşların burada kolaylıkla ulaşım ve aktarma yapabilecekleri kocaman bir tren istasyonu mevcuttur. Ben kullanmadım ama kullanan arkadaşların memnun kaldığını söyleyebilirim. Gerek regular trenler olsun, gerek banliyö trenleri olsun, gerekse de hızlı trenler olsun Hırvatistan’da ki bu modern şehrin durağıdır.

ZAGREB’TE YEME İÇME

Hırvat mutfağı bence balkanların kanımca en iyi mutfağına sahip diyebilirim. Hırvatistan’da kaldığım sürece denemediğim lezzeti kalmadı diyebilirim. Ama illa da vardır denemediklerim. Zagreb ’te dolaşırken etrafta çok alternatif olduğunu gördüm. İster fast food olsun iter yerel lezzetler olsun inanın bana aç kalmayacaksınız. Avrupa’nın bir çok yerinde olduğu gibi buraya da Türkler el atmış. Neredeyse her iki sokaktan birinde mutlaka dönerci görebilirsiniz.

Zagreb biraz daha Müslümanlıktan uzak kaldığı ve Sırbistan’a yakınlığından dolayı genel anlamda şehir genelinde domuz eti yoğun olarak tüketilmektedir. Domuz eti yemek istemeyenlere buradan bir uyarımız olsun. Et yemeklerinin genelde hepsi domuz eti ile yapılıyor ve yemek istemiyorsanız siparişinizi vermeden evvel yemek istediğiniz şeyde domuz etinin olup olmadığını sormanızda yarar var.

Bloğumun genel amacı insanlara fikir vermek olduğundan şunu şurada yiyin, bunu burada için gibilerinden bildirimler yapmayacağım ama yerel lezzetler ve en iyi mekanlar hakkında ufak ufak bilgi verebilirim.

Hırvat mutfağı her ne kadar biraz balkan coğrafyasının uç kısımlarında kalsa da bu bölgenin yemeklerini ve lezzetlerini barındırıyor. Cevapi, börek, triliçe ve yoğurtu buralarda bulmanız mümkün olduğu gibi Hırvatlara özgü lezzetlerde Zagreb bünyesinde barındırıyor. Strukle denilen yufka çorbaları Zagreb’lilerin en sevdikleri çorbaların başında geliyor. Kış aylarında daha çok Manestra od bobici yapılıyor ve bunu Kalja takip etmektedir. Zagreb’liler genelde akşam yemeklerinde kuzu etinden yapılma, adı Janjenita olan yemeği tercih etse de turistler genel çoğunluğu deniz ürünlerine yöneliyor. Akdeniz ülkesi olduğundan ülke coğrafyasının neresine giderseniz gidin Akdeniz mutfağının izleri ile karşılaşacaksınız.

Hırvatistan genel olarak çok geniş bir şarap yelpazesine sahiptir. El yapımı olarak bir çok restoranda rastlayabileceğiniz şarapları denemenizi şiddetle tavsiye ederim. Bunun yanı sıra Hırvatlarda bira tüketimi üst sıralarda yer alıyor. Opatovina sokağında kaliteli barlarda biranızı yudumlarken insanları izlemeye dalabilirsiniz.

Tatlı kısmını da es geçmemek lazım tabi ki de. Normalde huyum değildir şuraya gidin buraya gidin demek ama Vincek Slasticarnica pastanesi Zagreb’in en iyi pastalarının yapıldı, enfes kurabiyelerinin üretildiği bir yer. Eğer ki yolunuz Zagreb’e düşerse buraya uğramanızı öneririm.

ZAGREB’TE KONAKLAMA 

Dalmaçya kıyılarının efendisi Zagreb turistlerin ihtiyaçlarını karşılayabilecek kadar geniş bir konaklama yelpazesine sahip. Hırvatistan’ın en çok nüfusunun olduğu bu şehirde emin olun dışarda kalma durumununuz yüzde üzerinden sıfır diyebilirim. Otel olsun, hostel olsun, kamping olsun bol bol alternatifi olan bu şehirde genel olarak eğer ki önemli işleriniz yoksa ve sırf şehri görmek için geliyorsanız benim tavsiyem bir gün olacaktır. Fazlası gerçekten sıkabiliyor. Konaklama konusunda ben tercihimi Youth Hostel Zagreb’ten yana kullandım. Son derece iyi ve kaliteli bir yerdi. Öğrenci yurdu olması benim için avantaj oldu. Benim gibi sırt çantalı gezginler için çok ideal ve ekonomik bir yer. Ama bir geceden fazla kalacaksanız daha rahat bir yer tercih etmenizi öneririm tabi ki de.

Zagreb genelinde şöyle bir durum var onu belirtmeme izin verim. Bir çok konaklama noktası maalesef ki Euro kabul etmiyor. Ülkenin kendi para birimi olan Hırvar kunası ile ödeme yapmanızı istiyor. Konaklama noktanıza varmadan evvel bu problemi göz önünde bulundurarak hareket etmenizde yarar var.

ZAGREB’TE GÖRÜLECEK YERLER 

İşte en can alıcı konuya geldik. Dedim ya her zaman elimin altında olduğundan dolayı Zagreb’i hep sonraya bıraktım. Zamanı geldiğinde Zagreb hakkında ufak bir araştırma sonrasında gerekten görülmeye değer yerlerinin olduğunun farkına vardım. Haydi başlayalım bakalım nereler görülür, nereler gezilir.

ZAGREB MÜZELERİ

Zagreb genelinde gerçekten çok çeşitli müze var diyebilirim. Müze gezmeyi seven arkadaşlara buradan duyurulur. Sırf müze gezmek için bile Zagreb’e gelinir.

• Arkeoloji Müzesi
• Modern Galeri
• Hırvat Doğal Tarih Müzesi
• Teknik Müze
• Zagreb Şehir Müzesi
• Sanat ve El Sanatları Müzesi
• Etnografya Müzesi
• Mimara Müzesi
• Naif Sanat Müzesi
• Hırvat Okul Müzesi
• Avcılık Müzesi
• Spor Müzesi
• Posta ve Telekomünikasyona Müzesi
• Bilim ve Sanat Akademisi

TURİSTİK NOKTALAR

Müze sevmeyenlere de bir haberim var. Kısa zamanda çok yer gezmek isterseniz Zagreb bunu size sunuyor. Birbirlerine yakın noktaları ile de Zagreb bunu yapmanıza olanak sağlıyor.

• Ben Jekacic Meydanı: Avrupa’da ki meydan kültürü Zagreb’te kendini bu meydanla gösteriyor.
• St. Stephen Katedrali: Gotik tarzın en baskın olduğu bu katedral Zagreb’in en büyük yapısıdır. Katedrali çevreleyen kocaman kocaman duvarlar göreceksiniz. Bunlar Osmanlı İmparatorluğu’nun tehdidime karşı yapılmıştır.

• Dolac Market: Zagreb’in en büyük halk pazarıdır. Sabah erken saatlerde kurulan bu Pazar öğlenden sonra toparlanmaya başlıyor. Bu yüzden ziyaret edecekseniz bunu göz önünde bulundurmanızı öneririm.
• Kamenita Vrata: Taş kapı olarak çevirebileceğim bu yapı 1731 yılında büyük bir yangın yaşayan şehirde sadece burada bulunan ve Hz. Meryem’e ait olan bir resmin yanmamasıyla şehrin koruyu sucu ilan edilen Meryem’e adanmış bir de ufak şapel vardır.
• St. Mark Kilisesi: Zagreb’in simgelerinden birisidir burası. Hatta arama motorlarına Zagreb yazdığınızda bu yapı ile karşılaşacağınızdan kesinlikle emin olabilirsiniz. Çatısı ile ilgi çeken bu yapı 19. yüzyılda hüküm süren Hırvatistan, Dalmaçya ve Slovenya Krallıkları armalarını temisil eden görselleri barındırmaktadır. Zaten Zagreb’e geliyorsanız görmeniz gerekenler listesinin başında mutlaka bu yapı mevcuttur.

• Mirogoj Mezarlığı: “Hadi be sende ordan!” Demeden evvel okumaya devam edin lütfen. 19. yüzyılın sonlarına doğru inşa edilen bu mezarlık insanoğlunun ölüsüne ne kadar saygılı olabileceğinin kanıtlarından bir tanesidir. Birçok Hırvat ünlünün mezarı bu mezarlıkta olup, mezarlık adeta bir sanat galerisi gibidir. Merkezden kalkan 106  numaralı otobüslerle mezarlığa kolayca ulaşabilirsiniz.
• Lower Town: Aşağı şehir desek daha mantıklı olacaktır. Neden aşağı şehir hemen açıklayalım. Genel olarak eski Zagreb bir tepe etrafında kurulduğu ve rakım olarak yüksekte kaldığından dolayı yeni şehir yerine aşağı şehir olarak adlandırılmış. Modern binaları, kocaman parkları Tito meydanı, müzeleri bu bölgede bulabilirsiniz.
• Kustal Bakire Meryem ve Dört Melek Sütunu: Zagreb katedralinin kam karşısında yer alan sütun, yangından sonra şehrin koruyucusu Meryem adına dikilen bir yapıdır.
• Lotrscak Kulesi: Şehrin güzelliğini buradan bir farklı izleyebilirsiniz. Zamanında Osmanlı İmparatorluğu’nun saldırılarına tanıklık olmuş, zamanında şehre gelen hırsızları gözetlemek için kullanılmıştır. Ayrıca halkın zamanı tam öğrenebilmesi için kuleden top atışları yapılmıştır.
• Tkalciceva Caddesi: Renkli evleri ile samimi sıcak bir ortamın sizleri karşılayacağı caddede araç girişi olmadığından dolayı rahat bir dolaşma fırsatı yakalayacaksınız. Caddede cool bir hava yakalabilirsiniz. Zagreb’in tadını çıkartman için en iyi nokta burasıdır. Kafeleri, barları, ve restoranları bu caddede bulabilirsiniz.
• Kırık Kalpler Müzesi: Ne amaçla kurulduğunu hala anlamadım ve anlayamayacağımda sanırsam. Neden kurulduğu konusunda bir fikrim yok. Genel olarak anladığım kadarıyla eşinden veya sevgilisinden ayrılanların eşyalarının sergilendiği bir müze diyebilirim. Benim ilgimi çekmedi ve ziyarette bulunmadım açıkçası.

ZAGREB’TE TURİSTLERİN YAPTIKLARI

• Öğlen vakti top sesi ile kendinizden geçmeyin. “Nereden geldi bu ses?” gibilerinden kendinize sormadan evvel ben söyleyeyim. Öğlen vakti saat ayarlamaları için günümüzde bile hala top atışı yapılmaktadır.
• Dolac Markette deli gibi fotoğraf çekmeyin. Bildiğimiz Pazar yahu neden deli gibi fotoğraf çekiyorsunuz anlamış değilim. Ama turistler genelde deli gibi fotoğraf çekiyor.
• Finiküler turuna çıkmak!!! Ne alakaysa sanki olmazsa olmaz bir şey ya bu finiküler. Topu topu 45 saniye süren bir yolculuk olacaktır. Buna para vermek yerine biraz ilerisindeki merdivenleri kullanmak daha mantıklı olacak.
• Kravat. Tamam almayın demiyorum ama cıvkınıda çıkartmayın arkadaşım. Kravat Hırvatistan’ın ana vatanı ama ana vatan diye de tek seferde bi sürü kravatta alınmaz ki. Tek seferde 15 kravat alanını gördüm yahu.
• Sigara içilen mekanlara dikkat. Türkiye ve Avrupa’nın genelinde kapalı mekanlarda sigara içmek yasak ama bu şehirde bazı mekanlarda doya doya sigara içilebiliyor. Sigara severler için iyi bir haber diyelim.
• Lambaların fotoğraflarını çekmek. Benimde ilgimi çeken farklı bir konu açıkçası bu. Upper Town’da bazı meydanlarda lambaların fotoğrafını istemsizce çekebilirsiniz. Nedeni ise bu lambaların doğal gaz ile çalışması. İlginç ama değil mi?

1 - 18